Doğan gün ısıtır medet bizlere
Ay, gecede ışık tutar gözlere
Ne ulvî kudret ki, ya Rabbi yine
Hep verensin! Hep verensin! Verensin!
Toprakta, havada, suda rızık var
Mal, mülk neydi, bir hiç! Ulusu vardı gözünde;
Doğruluk, dürüstlük var; onur dolu özünde.
Rahat yüzü görmeden, namus için savaştı;
Vatan, millet aşkıyla, nice engeller aştı..
Yapraklar düşerken sararıpta dallarından;
İnsan olsan, ağaç olsan,
Gökte uçan küçücük bir kuş olsan,
Geleceğin yine kara topraktır.
Ona her zaman muhtacız,
Borcumuzu veremeyiz;
Fakat bizi yer.
Biri geldi öncekini akladı
O da döndü diğerini pakladı
Görünmesin diye ışık yakmadı
Şimdi işler böyle gidiyor atam..
Sen giderken borçlar çoktan bitmişti
Hiç bu kadar meşrû olmadı terör;
Anasından doğduğundan bu yana..
Vekil, ağaları karşıladı onu Habur'da
Kucak açtı; tuttu sevdi öptü.
Seçim aracına çıkardı omzunda.
Hiç bu kadar sevimli gösterilmedi terör
Ormanlar toprağın en güzel süsü,
Ağaçtır ormanın yeşil örtüsü.
Bir yanda kuşların güzel türküsü,
Canlılar yumağı bütünü orman.
Kekliği, tavşanı, böceği, kurtu
' Goril çıktı,' dediler.
Ben de baktım ekrana
Annesi adını İzak Ş. koymuş,
İnsanlık adına yüz karası..
Acımasız bir mahlûk, insanlığın maskarası.
Gecenin esrarı, vicdanda saklı
Gölgeler usulca düşer perdeye.
Nice iddia var, gönüller haklı;
Kabahat kimdedir, bilinmez niye?
Dağlar mahsun, nebat sessiz, kuş dalda;
Ne olacak zaman geçmişse;
Ağaran saçlar yarı düşmüşse;
Tanrı'nın günü bu bedenimi
Buruştursun zaman, ne olacak!
Gençliği yaşadık iyi kötü,
Cisil cisil düşer toprağa yağmur;
Hayat sunar bütün susuz bitkiye,
Çiftçinin avucu açıktır göğe,
Sevincinden rahmet altında durur.
Kiremitçi kızgın yağan havaya;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!