Asırlardır kapar bir el, yutar ağız, naçiz beden;
Asil göründü hınzır; harami gibi soyar neden!
Bakar sanma, fukara halkın dökülen göz yaşına,
Yıllarca yutar fakat; etik görnür vatandaşına..
Şu görünen karlı yükselen dağlar;
Yüzyıllardır sıra sıra dururlar
Göçmen kuşlar uçar, göçer üstünden.
Şikâyeti yoktur yaradanından.
Bulutlar üstünde durur hiç gitmez;
Adolf seni dünya bulsa, öpecek;
Soykırım madalyan, tutup sökecek!
Meğer sen neymişsin bilememişiz;
İnsanlık suçu işledin, demişiz.
Adolf seni, bütün lanetlemişiz
Uçar bu gönlümde sevinçler mecnun;
Paylaşmak isterim bütün insanla.
İnsanlık yaşasın olmasın üzgün,
Hâyâlde yaşayan pak umutlarla.
Gönül gezgin misali bir kelebek;
Beyazla örtünür, buz tutar dağlar;
Kar tipi yağdıkca sevinir bağlar.
Su, diye bekleşen engin ovalar;
Dağın sularıyla bereket bulur.
Gariptir tüm dağlar ısızdır, fakat;
Yanında bir çocuk;
Elinden tutmuş sıcacık.
Milletinin önünde başı dik,
Ben de yanında olmayı isterdim Atatürk..
Vatanı düşmandan kurtardın;
Çok zormuş bir aşkın uğrunda pişmek;
Her şeyden vazgeçip, derdine düşmek
Patlarken göğsümde sevgiden şimşek;
Bir mahsun bakışı huzur veriyor.
Bu dünya böyleymiş, sonradan bildim,
Tüm âlemlere rahmetsin, ya Muhammed Mustafa;
Ruhlara pür demsin, gönül saraylarına...
Seninle huzur buldu; bu cihan Rabbime hamdü sena
Eyle bize şefaat, gül yüzlü yalvacımız Mustafa (s.a.v.) .
Ruhların ilâcı, gönüllerin tacısın;
Şu minnacık elimle,
Dokunuyorum resmine.
Gülümsüyorsun gibi geliyor;
Anne, baba sevgisiyle Atatürk.
Babam anlattı geçende;
Çok umut bağladım, niye yoruldum;
Bir çirkine güzel diye vuruldum
Bazen üzgün oldum, bazen darıldım
Sevgilimdir diye, kayırdı beni..
Sözüm çirkinedir, güzele değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!