hane ölsek beraber öleceğiz
kalsak da yine beraber
..............................................
bu öyle sarp keskin virajlı bir yol ki
birimizin düşmesi
diğerimizi yaşatmayacak
Yol bozuluyor
Bu öyle bir yol ki
Güneş yansımasından
Van gölünün yüzüne serilmiş bir yol
Rüzgâr esiyor
Suya çarpıp eşlik ediyor benimle
Sesin rüzgara tutunup çarpımsızlaşıyor garip anlarıma
geride bir yankı kalıyor
.................................soğuyor hava
.........................................ezan sesi uzaklardan duyuluyor
yokluğunda kakınıma yaklaşıyor bir hezimet
uzaklardaki yokluk yakınıma yaklaşıyor
Kuc-ağına takıldım
acının en hüzün örgülü tarafına
yokluğun yine yüzünü gösterdi
ve ben duruyorum şu an karşısında
Oval çevrelendi etrafıma/hem da ateşten
Git demiştin artık tutsalar dahi gidiyorum
Ama alnım karası geceye çarpar bakışlarım/olsun
Yine de açarım ellerimi dökümsüz yoksul bulutların gölgesine
Sevdaya yalan bakışlı gözlerinden
Kuzgun kıran geçini kırarak giderim
korkularımın tazelendiği yerlerdir garlar
şu an Diyarbakır ilçe garında
inanılmaz acılar ezberlemekteyim
çalakalem ömrümün yollarda geçtiği şu sıralarda
dimağımda korkunç acılar
............................. ezberlemekteyim
bir yaşam cevheridir
gönlümün filizlerinden
............ sana doğrulan
gün sen gece sen
çisil çisil yağmurlarda
hatıra düşen yine sen
bü gün
ilk telini koparttım
saçlarıma düşen ak-ın
parmaklarımın arasına aldığım aklıkta seyrettim geçmişimi
bu gün
ilk telini gördüm
bana bir çile ezgisinden
hüzün estir rüzgar
yol eyle karanlıkları
ki aklanayım
sen ey! gökten telli duvaklı süzülen kar
yağ üzerime
Hep başlarken biterdi aşkımız
Gün doğumsuz bir anne gibi
Mahrum bırakırdı bizi aydınlığından
Henüz surları örüldü yine ayrılığın
Sevinç dolanırken avazımızda
Heyecan yine ve yeniden yerini ürperişlere bıraktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!