bıraktınız ellerini iyiliğin
çağı ayaklarınıza uydurdunuz
külahlı baş örtünüzün altında
.............................sakladığınız
sarı saçlarınızı hiç açmadınız ama
herkese de gösterdiniz
neresinden tutunsam
...................................yalanın
içimde boz bulanık akarken
.......................doğrunun kanı
Zaman
Göster yüzünü içinde ne var
Nem kapladı his duvarlarımı
Söylemcimde dökülmeye hazır kelimeler var
Zaman
ben bencil çoğul anların hep yüz çevirdi yüzüme
Karın ağrısı ile başlar tarla insanının ağrısı
Öyle büyük paralar değil kazandıkları
Yalnız/deriyi kemikten ayıracak kadar
Katıksızdır yedikleri
öyle pahalı elbiseler de değil giydikleri
eser hala fırtınası dinmemiş bu ihanetinin fitne yeli
boynumdan inmeyen senin değil
sanki Halid'in Bin(ra) -ölüm eli
şimdi ekim nazarımda
bir AY! dır
Bir daha gök yüzüne bakamayacaksın
Çünkü siyaha çaldım gök yüzünü
Ufuk kuşlarıyla aynı deliği paylaşsan
Onlar bile anlar güven sizliğini
Haber saldım tüm duygusal yüreklilere
1
Zevahiri zelzele sonralarında emilmiş
çekilmiş bir boydan diğer boya yüzünün sınırı
bir umulmadık ateşe kürek çekiş
bakire duygularımın sende kirlenişi
Sana şimdi aydınlık vaat ediyorum
bensiz günlerin için
Öyle kahkahalar duyacaksın ki
inanamayacaksın
dişlerin parlayacak düşlerinde
Kimsin sen
Bakışların fazla esmer
Kimliğin sıkıntının ahtapot kollarıyla kavrar ruhumu
Salınışın/yürütür herlahza ateşini gözlerimin önünden
Nesin/duruşun girdap döleti olan rüzgarımın belini büker
En umulmadık anlarda
Bu gün bahar geri dönsün
Yollara düşelim,yollarda dillere düşelim
Ama anca dayanmışlığın ardından
Önü dönsün bu sefer yüzümüze hüznün
Ne olacak bu sefer de öyle olsun
Ebem kuşağı sevincimin altında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!