Annem bukleler örerdi saçlarımdan kış günleri,
Sevinci hemencecik yağmur çiçeğiydi, iyiydi,
Annem ve ben rüzgâra asıp şapkamızı,
Bir gün resim çektirdik, bir kış ikindisiydi,
Eski gramofonlarda gül sesi eskir yaz gelir
Belli ki yaz değil kuşlar göğünden ablam gelir
Ablam gül yetiştirir çiçeksiz balkonda
Solgun bir nehirdir gövdesi, umutsuzluğu sular gelir
Bak ben bir çocuktan çıktım haylaz sarışın
Yüzümü güneşe tuttum, aykırı bir çocuktum
Buğday başakları arasından dünyaya gülümseyen
Bir sonbahar yüzümü yağmurda eskittim
Aynaları öptürdüm, aynaları dünyaya tuttum
durduğum yerde terliyorum mersin sıcağında
rüzgâr sıcak esiyor denizden
denizden çıkmış bir atım turuncu mavi
bir at gibi terliyorum
bir şair gibi rengarenk şiirler içindeyim
bir gün gerçekliğin peşinde fırdönüyorum
Akdeniz mavisi saklı koynunda
Ey gül yanığı güller ülkesi
Yoldaşlık etsem kanlı gömleğinin acılarına
Küllerle savrulan ay ışığında
Kanadı gümüş bir kuş olup da
Yürüdüm usuldan bir sonbahar hüznüyle
Çocukların her akşamüstü ayrıldığı yere
Sararan yaprakların savrulduğu yere
Bir türlü buluşamadığımız o lacivert yere
Şuramda bir çiçek ordusuydu sevdan
Gece zeytin topladık, ay karaydı, yıldızlar yoktu, deniz zeytinliğe bıraktı dağılmış ruhumu. Uzakta mezar yazıtlarından esiyordu kırmızı yel. Bana ölümü ve dirimi düşündürüyordu. Çok sevdiğim gelincik tarlalarında uyumak, bir daha uyanmamak geçiyordu içimden. Buluttan seleler zeytinlerle dolduğunda acı çeken yel gibi geçiyordum dünyadan. Bir ağaçla konuşmak, bir kuşla uçmak hafifletmiyordu acımı, varoluşun ezik çarıklarıydım.
içimdeki kırık dökük camdan kule
yıkıldı, sokak aralarında kar tozuttu,
geçtim bir daha bu yollardan
yüreğim kederle dolu
ah! elimde olsa toplardım yine
Yazsa eski bir pencere gül açılırdı
Kimi zaman da ay ışığı çocukluk yıllarından
Balkonları Akdenizli evlerdendi evleri
Horozibiği aslanağzı fesleğen kokardı
Saçları okşanmak için miydi evet öyleydi
Malta kahvesinde akşam oldu
İstanbul koktu çay, simit, mor menekşe
Yaksana bir sigara, aşksızlık öldürür adamı
Yaz nedir ki yoksa, yaralı bir aşk belki
Salınarak yürüyen öfkeli bir karanfil
Sevda belki yeşeren saksıdaki




-
İsmail Şafak
Tüm YorumlarAllah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah sevenlerine Sabırlar dilerim. Keşke daha uzun yaşasaydı da tariflerinin tadına bitimsiz,doyasıya varsaydık.