denedim olmadı, çabaladım..
telafisi yoktu yanlışımın,
cevabı yoktu sorularımın,
kim kime dost, kime düşman,
kim kime kul, kime yoldaş..
Yaşlanınca katalogdan bir hastalık seçtim,
Kader oyunlu, oysa benimsedim kaderimi,
Yaşadım, yaşlandım sonum ölümlü,
Mezar kapısına sonum sürgülü..
İki farklı yüzlere takıldı fikrim,
Boş odada loş ışıkta aradım karaduranı..
Gözlerimde toprak, hüznümün enkazı..
Tekindi dövdüğüm taşta sabrım,
Kutlu ayın ketum soğuğunda tekine yaslandım..
Gönül aynasında farklı yüzde aynı kalp,
Yüzüm rengini saldı,
Ruhum acıyla inleyip hıçkırdı,
Sonsuzluğun, karanlık okyanus üzerinden,
Hafifçe esen bir rüzgârım..
Ölüler kitabı,
Yürüyerek gelir dost sillesi,
Gönül görür, yok candan ötesi,
Sokulur kulağa, şeytan kisvesi,
Aldatır, benim gibi sefil birini..
Ana gibi yar, bağdat gibi diyar olmaz,
girdim ve gördüm yalanları kapıdan,
aniden gidince dostlar,
hissedersin hançerin sırtını sabırdan,
yalnızım, boyun eğdikçe kayboldum,
kayboldukça, kıvama geldim yaralarımdan..
Dolu bardak taşmasın,
Lüzumu gerekmez dolmasın,
Kalbi tatmin olmadı insanın,
Boğulsa varlık ile dolmasın..
Doyumsuz, neden en fazlası..!
Soğuk bedenim gayrı artık yaralıyım,
Bırak ümit ölülere karışsın,
Mahzenlerde yitiriyorum gençliğimi,
Şahidi var ağlamamın duvarlarda duaların..
Rüyâlar tedirgin etti beni,
Aklımı avla, yüreğim gibi ölsün.
Ürkek ceylan gözlüm.
Hayatın dualara süngülü.
Sükût üzere, kadere gönlün..
Bazen beyaz bir nokta,
Tıslayarak yükseldi bulutlar,
Taşlar inleyip homurdadı,
Sesi fışkıran buharın,
Gönül nehrim yatağındaki külleri yıkadılar..
Çöldeki seraplar gibi titreşip dalgalandım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!