Gölgelerim emanetti geçmişime,
Bilgelikle bilgiyi özümsedim,
Kanlar damarlarımda birbirine karıştı,
Çölü dev bir engel gibi zapt ettim..
Güneş çok geçmeden doruğa yükseldi,
Ay ışığında derince mezarlar kazıldı,
Bir ceset..!
Mezardan dışarı tırmandı,
Soluk soluğaydı,
Ceset can acısıyla kıvrandı..
Suçu lisân ettik,
Ayıba örtüyü af edindik,
Utangaçlığı yenmek için,
Yerleştirdim yüzüme en azılı ifadeyi..
Korkunç sessizlik korkunç,
Yanmakta olan yıldızın,
Ürkütücü görüntüsü yumuşaktı,
Yıldız göklere hâkim, ay soluktu,
Parlak şekilde yanıyordu,
Tüm diğer umutlar sönük kaldı..
Hep diyecek birşeylerim oldu,
Konuşma ihtiyacı, sanki bana dayalı,
Susmalı mı insan, gürültü varken..!
Susmayı dene, gürültü varken..
Çığlıklar ile sesimizi duyurduk, susarak..
Volta cezanın törpüsüdür,
Karanlık ruhun kürküdür,
Işıklar yırtılmıyor,
Yalnızlığın adamı küskün..
Can çekişiyor beden,
Hava Kararmış,
Ilık bir akşamdı,
Ortasında duruldu kaldırımın,
Küçükçe zehir çakmak ile yakıldı..
Acılar biraz küllendi,
Saçlarımla sakallarımın gür lülelerini,
Gözyaşlarımla ıslattım,
Umudu görene kadar gözleri yuvarladım,
Egemen oldu derin sessizlik..
Tiksintiyle titredim,
Alacakaranlığın bulanık gölgesi,
Yıldızlardan daha parıltılıydı,
Yer yüzünde yağmaya uğradım,
Hiç bitmeyen çilekeşlik..
Ölüm çığlığının inletilmesi,
Bana çığlığın resmini çiz,
Anlattığım rüyaların yahut,
Arkasındayım uyku perdesinin,
göz kapaklarımın gölgesi,
Işıklar kavurucu güneş misali..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!