yetti gari deyip canıma
kilit üstüne
kilit vurmuştum yüreğimin kapısına
çare etmedi ne çare
o zalim hırsıza
bir ufak açtım
bir cigara yaktım
sonra
bütün pişmanlıklarımı
döktüm masaya
sen yoktun
senin de için
acımaz mı ansızın
çıksa karşına bir dostu
“O” eski dostun
istemezmisin
onu sormadan ona
öğretmeden gittin bana sensizliği
eli bırakılmış çocuk gibi
kalakaldım ortalıkta
nasıl yaşanacak böyle şimdi
bari girip günahıma
ara sor arada bir
suçu fakirlik
yatarı müebbetti
para etmedi döktüğü göz nuru
alın teri
tanrının
yüzün gözün her gün
allık pudra maskara
yapma Suzan etme Suzan
korkar mı sanırsın yıllar
süründüğün boyalardan
dünya
vazgeçilmezim tafrasından
çoktan vazgeçildiğinin
farkında olmadan dolaşan
salaklarla doludur oğlum
UNUTMA
ne zaman seni
seviyorum desem sana
pembe pembe oluyor yüzün
“ben de” diyorsun usulca
aynı şey değil ki
kurşun gibi delip geceyi
yokluğun gözlerime doluyor
kör okuyorum
dağ uyur taş uyur
su uyur düşman uyur
severim yağmurlu geceleri
usulca vurur camlarına evimin
biri geldi gibi gelir
sevinirim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!