daha zalim değildir sevgilim
sırtlanların bile dişi hasretinden
yollarında söndü gözlerimin feri
sanki ölüm
yaşamaktan yakın şimdi
GEL
kulağımda annemin çağıran sesi
elimiz yüzümüz toz toprak
çekilirken sokağımızdan akşam güneşi
oyunlarımızın en güzel saatleriydi
kilit nedir bilmezdi kapılarımız
en derin
en maviyken gökyüzü
ılık esintiyken saçlarımda ellerin
bulutların üstündeyken
kartalların çıkamadığı
hiçbir şey düşünmezken….
sana bu dizeleri
benden habersiz yazıyorum
biliyorsun
benden habersiz gönderiyorum
gizli gizli
erken uyandırdım bu gece sabahı
börtü böcek
yer gök şaşırdı
son ışığımı da döktüm yollarına
hasret sarısı
istihab haddimi
çoktan aştın ey hayat
dünyada suç
ahirette günahtır bu
sarmadığın bela
açmadığın dert mi kaldı başıma
şayet
muasır medeniyet seviyesine
ulaşacak sa bir gün bu memleket
bize
Atasının izinden gidecek
“fikri hür irfanı hür vicdanı hür” nesiller gerek
siz
İsmail’in ilk halini bilmezsiniz
kaya gibi sert
dağlar gibi mert
baktı mı korkutur
kodu mu oturturdu
nokta gibi değil
kitap gibi duruyorsun aklımda
ne zaman canım sıkılsa
sevinçliysem
ya da
uykum kaçmışsa




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!