Adnan Deniz Şiirleri - Şair Adnan Deniz

Adnan Deniz



Kavak yellerinde deli bir rüzgar
Kapatmış kapıyı sis bulutu
Havada yağmurun ince kokusu
Uğultulu hınzırın ölüm korkusu

Devamını Oku
Adnan Deniz


Bir gün Engin Taş evden içeri girmişti.Eşi,her zaman ki gibi geç geldiği için
Engin taşa yağdı,gürledi.İki çocuğu vardı Enginin,önce bir yutkundu.Sonra gözlerini
Kısarak başını uzattı."---Avrat,seni artık boşadım.Boş ol,boş ol,boş ol"dedi
Enginin eşi,bir an şaka sandı.Ama Engin aldı valizini eline çekip gitti.Çünkü inattı.
Parası yok,pulu yoktu kadının.Üstelik çalışmıyorduda.Ne yapsındı,aldı çocukları

Devamını Oku
Adnan Deniz



Yaprak gibi,
Bir şiir düştü üzerime
Anladım ki ölüm üşüdü...
Anladım ki;

Devamını Oku
Adnan Deniz

Güzel gözün üstüne
Kem gözden nazar olur
Söz olmaz söz üstüne
Yoksa intizar olur.

Yüreğe cemre düşse

Devamını Oku
Adnan Deniz



Gizli bir gülüşünü yakalamıştım,
Çok eskiden.
Saklarım o gülüşünü,
Karanfil kuruttuğum defterimin

Devamını Oku
Adnan Deniz



İsterim yanında olayım her an
Ben senin boyuna kurban olurum
Kipriklerin bir ok, kaşların keman
Ben senin yoluna sergen olurum

Devamını Oku
Adnan Deniz



Ömercik, evin içinde dolaşıp duruyor, büyümeye çalışıyordu. Oğlum diye bağrına basıyordu babası Ömer’i. Her gün yeni oyuncaklar, yeni yeni yemişler alıyordu. Hiç özlem duymuyordu Ömercik, yediği önünde yemediği arkasındaydı. Annesi kızıyordu babasına küçük Ömer’in.--Yapma bey, etme bey. Ömer’ime Sevinecek hiç bir şey bırakmadın. Oğlumu sen yalnızlığa attın. Ama karşısında aldıran bir baba yoktu.
Ömer'in babası her üzülmesinde oğlum diye koşuyordu. Ömer, hiç empati kurma fırsatı bulamıyor, her işini babası yapıyor, hatta ayakkabılarının bağlarını dahi babası bağlıyordu.
Ömer, kendi problemini kendi çözemez oldu. Özgüveni hiç kalmadı. Hoşuna gidiyordu her şeyin hazır olması çocuğun. Ama annesi feryadı figan babadan yardım diliyordu. Ama babasına bir türlü bunu anlatamıyordu.
Büyüdü biraz daha Ömercik, okula gitti. İstiyor diye tablet verdiler eline, işin kolayı buydu. Ömer, arkadaşlarıyla hiç oynayamadı. Arkadaşlık duygusunu hiç tatmadı. Hiç bir şeyi onlarla paylaşamadı. Kurstan etüte gönderdi babası. Aile hayatı hiç olmadı. Ömercik, çocukluğunu hiç yaşayamadı. Babası hep yarış atı gibi koşturdu Ömerciği. Hep komşu çocuklarla mukayese konusu oldu. Ömercik hızla büyüyordu. Küfür etmenin büyümek demek olduğunu empoze ettiler sürekli ona. Bol bol küfür ediyordu Ömercik, babası ona gülüyordu. Kızlardan üstündü Ömercik, babası öyle diyordu. Ömer büyüdükçe Kendi etrafında dünya dönüyor sanıyordu. Sonradan kızlara değer vermeyen biri oldu.

Devamını Oku
Adnan Deniz



Biter, birer birer terkeder
Bittiği zaman herşey.
En sevdiğin gider önce
Yüzünde gülümsemen sonra

Devamını Oku
Adnan Deniz

Eskiden önemsemek, önemsenirdi. Şimdi kişilerin herhangi bir çıkarları varsa eğer, önemsiyor gibi yapılıyor, işte o kadar.
Yani bireysel faydacılık toplumun iliklerine kadar
İşlemiş durumda. Kimin,kimlerin yanında ne kadar ederi var?Kişilerden ne kadar fayda elde edilebilir anlayışı toplumun özüne kadar indirgenmiş durumda.
Öyle ki iyi ve kötü kavramlarının değerlendirilmesinde artık bu kıstaslara göre yapılıyor duruma gelmiş. Kişilerin toplumdaki etkinliği, sosyal, ekonomik ve siyasi hayata olumlu katkılarınının hiç değeri yokmuş gibi hareket ediliyor.
Bunun sonuçlarını,sosyal hayatta ki olumsuz insan ilişkilerinde, memnuniyetsizlik tutumlarında, toplumdaki mutsuzluk oranlarının artışlarında çok net görüldüğünü düşünüyorum.

Devamını Oku
Adnan Deniz



O bizim idealimizdi.Her sabah en şık kıyafetleriyle okula gelir ve hep gülümseyerek derslerimize girerdi.
Sahi derdim,öğretmenimizin hiç derdi yok herhalde,kimseye kızmaz,her öğrenciye kendi yavrusu gibi davranırdı.
Her gün tertemiz ve farklı elbiseler giyer,kantinden simitler alır,bizlere şalgamlar ısmarlardı.Ne kadar zengin adam derdim,keşke bende onun gibi olabilsem diye iç geçirirdim.Evet onun gönlünün ne kadar zengin olduğunu yıllar sonra öğrendim.
O kadar içten bir konuşması vardı ki,O ders anlatırken bizler onu hayran hayran dinlerdik.

Devamını Oku