Birileri kınayacak
Aşk kapımı çaldığında
Huzur beni sınayacak
Aşk kapımı çaldığında
/
Gideceğim geleceğim
Aklıma çılgınca, sorular gelir,
Ey kirlenen dünya, aşktan ne haber.
Kendine bıraksan, aşk yolu bulur,
Ey kirlenen dünya, aşktan ne haber.
/
Şiddete tavizde, sınırın yoktur,
Aşkına çivilenen şiirlerin gölgesinde
Arzularımın kıvılcımıydı tencereni kaynatan
İsmini tutuşturuyordu aşk diye mısralara
Lezzetin dudaklarıma ettiği iltica
Parmaklarının ısısındaydı sonsuzluk
Her dokunuşunda değiyordun biraz daha uzağa
Hüzünlere dik durdun, bekliyordun yıllardır,
Sen Fatih’ten emanet, şanlı Ayasofya’sın.
Hasretini vuslata, saklıyordun yıllardır,
Huzura dersaadet, artık son buldu yasın.
Artık örtündü esman, kaldır başını yerden,
Orduların dönüyor, o çıktığı seferden…
Eski bir hikâyeden süzülür bu şiir, tarihin tanıklık ettiği,
Gönül hücrelerimize satır satır ilişen.
Bir ucu Kays’ın ilmiğinden geçer Leyla suretinde.
Bir ucu İbrahim’in bıçağıdır Mina’da,
İsmail’in boğazında.
Ve bir ucu,
BAHE
Not: Bu şiiri ya okuduktan sonra ya da okumadan alttaki öyküsünü mutlaka okuyunuz.
/
Merhaba anne
Ben geldim
Adımı hatırlıyor musun bilmiyorum
Nice savaş nice can, senin için verilir;
Hüzünlenme bayrağım, gösterme matemini.
Bir ölürüz uğruna, binlerce kez dirilir;
Bilecektir halkımız, hilalin önemini.
İstikbalin omzumda, çabamızsın bayrağım.
Tarihlere yazdığım, davamızsın bayrağım.
Rahmetin gölgesinde, sitemler unutulsun,
Sarılalım Türkiye’m, bayramlar bayram olsun.
Ramazan oruç demek, tevazuyla tutulsun,
Sarılalım Türkiye’m, bayramlar bayram olsun.
/
Zaten dört tarafımız, fitne fesat suçunda,
Ne hesabın varsa, bırak geriye,
Uzatın elleri, bayramlaşalım.
Muhabbetin özü, vursun deriye
Düz edip yolları, bayramlaşalım.
Uzatın elleri, bayramlaşalım.
/
Ben asırlara meydan okurcasına aldım bütün nefeslerimi. Her gece karmaşası bitmeyen şehrin, ıssız sokaklarında diz çöküp pervasızlığımla sessiz sessiz suladım gözyaşlarımı. En zor olanı yaparak geçti ömrüm, hep bekledim… Biliyorum bir gün nasıl olsa ansızın gelecek ölüm. Korkusuzluğumun tek nedeni, insanı ölümden eceli korur. O vakit ecelin bekleme saatlerinde özlemenin gözyaşlarıyla sevdim bütün beklemeleri bazı şeyler nedensizdir diye.
Bazı şeyler nedensizdir dedikçe çoğaldı içimde sevgi. Ben tarifi mümkün olmayan sevdaların nazarında zavallı yüreğimin karanlıklarında bir Yusuf büyüttüm. Bilmiyorum hala seni bana kim gönderdi. İyi ki de gönderdi dediğimi bil, benim ki sadece merak işte. Uykusuz gecelerin rahminde, avuçlarımda dua sabahlarına dem tuttum binlerce kez. Yedi yıl aç gezdim, yedi yıl susuz. Ama garip olan ne biliyor musun? Ölmedim işte... Dedim ya insanı ölümden eceli koruyormuş * işte…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!