Yıkıldı düşüncelerimi fetheden sözler,
Acının kıvranan isyanlarında,
Ruhumuzu öperken hüzün,
Gecenin bir vaktinde sus oldu,
Derinden kanadı duygular.
Mezarı eşelenmiş,
İkrar eder sözümüz, dilim aşkın çağrısı,
Yokluğun hicranımın, yarasıdır Yasemen.
İçimde derinlerde, yalnızlığın ağrısı,
Ukbaya yakıyorum, ateşimi harımı,
Ara sıra geçmişten, çalarak yaşıyorum.
Ummanlarda savruldum, sormayın zararımı,
Aklıma geldiğinde, gülerek yaşıyorum.
/
Bir güzellik aradım, gözlerimin ferinde,
Şiire yolu düştüyse aşk meselesinin
Gölgesini sırlı camlara giydirir mısralar
Kefen dar gelir şairin şuursuzluğuna
Öyle ki
Bütün benzetmelerden uzak özürlü sevdalarda
Ölü doğum sancılarını boş yere yaşamaktır der
Oturur şair
Ölüm kokan avuçlarının kırık tahtalarıyla
Şizofren şiirlerin tahtına kurulurken aşk
Dalgaların kıyıyla sevişmesine
Martıların çığlıklarla kulağa sırnaşmasına
Denizin tuzuna karıştırır şiir kırıntılarını
Sesin değdiğinde kulaklarıma
Bir şehre hüzün giydirir karanlık bulutlar
Hala titremektedir yüreğim
Hava soğuk
Aralık Ocağın eşiğinde
Rüzgârlar aşındırdıkça sokaklarımı
YENİ NESİL GELİNLER
Tiktok facbok instagram, sayfa sayfa dolaşır,
Sosyallikten kalkmıyor, yeni nesil gelinler.
Birisi söz etti mi, çamur gibi bulaşır,
Konuşmaktan bıkmıyor, yeni nesil gelinler.
Eski bir mermer taşıyla dertleşiyorum,
Toprağın üstünden gülümsemese de çiçekler,
İçim gibi soğuk üzeri.
Hatırlar mısın?
Gözlerinde sevgiyi unutmuş yolların,
Saçlarında kuruyup giden anıların,
YİNE DE ŞÜKÜR DERİM
Hayat ile kavgam var, hayat ile savaşım,
Hakkı hakikati, bilenlere sor,
Kul hakkı dediğin, yirmi dört saat…
Ötelere gidip, gelenlere sor,
Dünyaya kim kurmuş, söylesene taht.
Kul hakkı dediğin, yirmi dört saat…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!