Yazdıkça kayboluyorum.
Kendimi bilmediğim de oluyor bazen,
Kendime gelememeyi istediğim de.
Ama burdayım işte.
Özünden koparttım ben uzantısını,
Ekledim tüm sensizliklere.
Tarih 2 Ocak 2003, Perşembe...
Senden ayrılışımın 105. günü bugün.
Ben çok ama çok iyiyim.
Kendime çok dikkat ediyorum.
Tembihlediğin gibi terli terli su içmiyor,
Yağmurda dışarı çıkmıyorum.
Hassasiyetlerimin takıntı halini almalarına seyirci kalmak ne acı.
Bir şeyleri yoluna koymaya çalışırken göz ardı ettiğim
Küçük ayrıntılar yön verse de hayatıma,
Buna kayıtsız kalmaya çalışmak niye?
Hiç yardımcı olmuyorsunuz dostlar,
İçinde bulunduğum içimdeki çelişkilerden kurtulmama.
Ne demiştik?
‘Sonsuza dek ayrılmayacağız.
Bu aşkı ve birbirimizi ölümsüz kılacağız.’
Güzel demişiz…
De…
Bir şeyi unutmuşuz;
Hayatım boyunca yüzüm gülmedi,
Yüreğim mutluluk nedir, bilmedi.
Dostlarım terk etti, geri gelmedi,
Kaderim böyleymiş, ben ne yapayım?
Hayatım boyunca ağladım durdum.
Mutluluk dolu günlerim geride kaldı.
Yaşanan o güzel anlar sanki masaldı.
Bir el seni benim elimden çekip aldı,
Anladım ki, o meçhul el kadermiş, kader...
Ben sadece seni sevdim, suç mudur sevmek?
Kalbim tatile çıktı,
Geriye dönmeyecek.
Aşk işini bıraktı,
Bir daha sevmeyecek.
Vazgeçecek sevmekten,
Bu ilk sınavım, kar çiçeği.
Bugüne kadarki tüm sorular, cevaplar,
Tanımlar geçersiz benim aşk lügatımda.
Unuttum bütün bildiklerimi, bilmediklerimi.
Yeni baştan tanımlıyorum
Başta kendim olmak üzere
Nereden başlayayım be kar çiçeği?
Öylesine doluyum ki,
Nasıl başlasam bilemiyorum anlatmaya.
Hiç güneşin seninle ilgilenmediği hissine
Kapıldığın oldu mu senin?
Ya da, karların artık
Dinle beni kar çiçeği...
Son kez ıslanıyorum bu şehrin yağmurunda.
Karşı dağdan son gün batımı bu, şahit olduğum.
En kalabalık caddesindeyim bu koca şehrin.
İki yanda mahşeri bir insan seli akıp giderken,
Ben inadına yalnız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!