Yazmayayım diyorum,
Yazık etmeyeyim kalem kağıda,
Ama tutamıyorum kendimi.
Bir türlü engel olamıyorum
İçimde biriken duygu selinin
Yatağını yıkıp taşmasına.
Zamana söz geçirebilmeyi.
Bazı anları hiç yaşanmamış gibi kısa tutabilmek adına.
Onu görmeden geçen onca saat
Hiç yaşanmamış olabilseydi.
Hayatımın ondan önceki kısmı silinseydi bir anda.
Ve bazı anları da hiç yaşanmamış gibi uzun tutabilmek adına.
Ama beni alıkoyan çok şey var
Bilmemekle ödüllendirildiğim.
Masalın en güzel yerinde çekip gidebilecek kadar
Gerçekçi miyim örneğin.
Dev boyundaki aynalardan akseden
Cüce görüntüm mü kurtaracak dünyayı,
Sakladım seni içimde.
Büyüdün, serpildin.
Üstüne titredim bir ömür.
Sen solma diye ben ağladım.
Aşk dedim sana.
Kimse duymasın istedim,
Uyu sen artık…
İçimdeki romantik.
Uyu da akıl başa gelsin.
Ağla artık istersen,
Ağla da gözüm yaşa gelsin.
Anla artık, bekleme.
Sen benim cümle düşüklüğüm,
Anlam bütünlüğümün bozulması.
Gece vakti güneş tutulması,
Güneş bundan habersiz...
Goncası açtıkça büyüyen,
Zamanın göreceliğini yitirdiği zamanlardı...
O derece de çekilmezlik ve sıkıcılık kazandığı sıralar...
Gemilerin yalnızlığa sayısız seferlerinden birinde,
Nedense,
Tersanelerin olması gerekenden fazla mesai yaptığının
Farkına varmıştı göçmen kuşlar...
Günler gecelere seni soruyor.
Kapılar sürgülü, mahzun duruyor.
Sensiz bu odalar yalnız kalıyor.
Benim için değil, onlar için dön.
Biliyorum hatamı, üzdüm seni.
Orada bir yerdesin işte...
Seni görmek için krizim tutarsa
Nereye gitmem gerektiğini biliyorum en azından.
Bari bu kadarına izin ver;
Uzaklardan da olsa,
Birkaç saniye için de olsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!