Ne lüzumsuz şeyler vardır evlerde,
Alınmış zamanında.
Sen sanırsın sırası gelir kullanılır,
Biriktirilir başta.
Sonra eski gülüşler, gümüş takımlar,
İnsan kendinden çıkabilir
Bir başkasına varmanın yoludur aşk
İnsan aşabilir yükseldiğinde
İçindeki harap duvarların ötesine
Yeni bir sevinç koyabilir umutla
Gazze’de olanları gördün mü çocuğum?
Uygarlığın geldiği şu rezil noktayı...
Kimlere düşermiş vahşette sırtlan payı?
Çaresizlik ne fena şey, bildin mi çocuğum?
Geceyi gündüze katmazsan, bilgi üretmezsen;
Sakin bir sokak arası,
Evler sıralı karşılıklı...
Herkesin mutfağında
Ne pişer, ne yenir, saklı!
Mutlu, mutsuz, iyi, kötü...
Dünya,
Ben geldiğimden beri burada;
Yerinde duruyor!
Yerinde duruyor,
Tanrısal yazgı.
Dünya,
Aklına bile gelmezken çokça,
İçine doğmuş da değil önce.
Kopar yerinden bir olasılık,
Artık mayalanıp durur keşke.
Geçip gider senin geçmez bildiklerin
Bulutlar, şarkılar, hevesler...
Ve dahi güllerin savulduğunu görür,
Düşüncelerin bile değişir zamanla
Soğur yaşamaya tamahkâr yüreğin.
-1-
Geniştir kanatları
Ve uzar aydınlığında göğün
Duru mavisine boyanır
Bir çırptı mı görün
bir erinç istersin
gelsin, sarsın içini
salınıp dursun sularda
balıkçı teknesi gibi
Umut ısmarladım
Yürekli bir şarkıya
Gözyaşından sonraya
Kurut ısmarladım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!