Sözcüklerin de bir sonu vardır
Kalır anlam susanda
Her anlam kendini anlattığı kadardır
Ne anlatamadın, anlatanda
Yalnızlığın tam orta yerinde
Çıkagelir hüznü geçmiş zamanın
Derinde, ayak seslerinde anın
Donmuş yüzler erir bellekte
Bağışla beni,
Gün ışığı...
Vefasız çıktım,
Nankörlük ettim sana.
Yalan değil, bu gün
Geçici bir süre, geçersiz
Hatlarda aşırı yüklenme...
Kapatır kendini dışarıya,
Açılsın, beklersiniz!
Boğar yolları yoğun araç;
Berber koltuğuna oturdum bu gün
Kes dedim ustam
Uzadı saçım
Bir makine yürüttü
Döküldü yaşım
Motorunda yüzlerce at
Koşturan bir otomobilin
Taktığı görünmez kanat
Uçurup bizi sabahtan
Kondurdu Aydın ovasına
Hızla tüketilmiş bir zamandır ömür
Bindirilmiş rüzgâra kanatları
Çınar yaprakları gibi duaya açılır elleri
Bir karanlık ülke seyyahıdır insan
Durduğun yerden bakınca geriye,
İleriye dair bir umut bulamazsan yandın!
Anlarsın senden gün gün giden ne;
Ardınca koştuklarını yaşamak sandın!
Annem çok şakacıdır,
Yıllar var saklanır bizden.
Kendini kabristanda sanır,
Haberi yok kalbimizden!
Hani sömürü bitmişti, bağ
Sağlam kurulmuştu insancıl
Merhametten yapılmıştı çağ, aramızda
İncelik, uygarlık demekti?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!