Mâşukum, hiç aşklarla aşkımı seyrelttirme
Nazargâhın kâlbimi gayrıya meylettirme.
Pervâneler misâli hayâlinle döneyim
Her kahrına râzıyım, başka kahır çektirme.
Sesim…nefesim…hevesim sendin
kafesim de sen!
Kurtulmam mümkün değildi
Ne kadar istesem de, öksenden…
şarkıydın…aşk şarkısı…sesimde sen
Yazık…dökme gözyaşını
Değmeyecek biri için.
Eğilme, aşka başını
Eğmeyecek biri için!
Sevgin bayatlamış azık
Kapanmaz yaraları sabırla kurutmuştum
Kazımıştım kâlbimden, adını unutmuştum
Yaşıyordum, kendime göre bir yol tutmuştum
Bir gün rüyama girdi, gözleri dolu baktı
Yakma dedim, küllenmiş duygularımı yaktı.
Bir yakan yok ise sakın ha yanma
Yanmazsan, yananı asla kıskanma
Yangın özde olur, dile inanma
Yan gönül, yanmadan pişmek imkansız
Çiğ çiğ menzile erişmek imkansız.
Gölge gibi yanıma girdin
Bir şey demedim..!
Sessiz sessiz canıma girdin
Bir şey demedim…
Habersizken varlığından
her gün, her ânıma girdin…
Aşkın ateşiyle yandıkça gönül
Bir sahradan, başka sahraya düştü!
Kurtulmak istedi belâ ağından
Düştüğünden şedit belâya düştü!
Bahsetmeyin bana istemem
gündüzleri yakıcı,
geceleri solgun güneşten.
Anlatmayın, akşamları isteksizce batışını,
bana ne!
Unutmakta zorlandığım o ânları,
Sen ki elleri ipek, bakışı sedeftendin...
İçimdeki kıraçlık sayende yok olmuştu! ..
Kimse bilmez, bulunmaz bir benzerin, menendin...
Ruhuma sonsuz sevgi gözlerinden dolmuştu! ..
Anlayamaz hâlimi, özümseyemez kimse...
Ağlamaklı gözlerde büzülendir gözyaşı! ...
Can yanınca, artarda dizilendir gözyaşı! ...
Su taşı gözlerinle, yaralı yangın kâlbe …
Kanayan bir yürekten süzülendir gözyaşı…
Bu arkadaşı tanımıyorum