Her hâlin bir mevsimde açılan çiçek gibi
Gülüşlerin nilüfer, bakışların menekşe.
Yediveren gözlerin tatlı içecek gibi
Açılırsın kalbimde her mevsimde pür neşe.
Yaklaşırsın kurnazca armağanlar sunarak
Çiy düştü düşlerimden
Gönlümdeki gülşene
Yitirdim yüreğimi
Dîvane döne, döne
Bir hüzünlü kaçışın
Beklemediğin bir ân, çok korktuğun olacak...
Kalktığında bir sabah, bakacaksın ben yokum.
Gözlerin yaş, yüreğin pişmanlıkla dolacak...
Deliye çevirecek her yana sinmiş kokum.
Soracaksın: ne için, nereye gitti, niye?
Fosillerin gözyaşı turbaları emziren
Bir gözün öfkesidir sonsuzluktaki şimşek!
Öyküsü yalnızlığın izbeleri ezdiren
Canlardaki yaradan, rahat olmayan döşek!
Mutluluğu çökerten bir rüya görüntüsü
Yoldan geçerken bir araç
vurdu savurdu kenara...
kırdı hemen her yerini...
koştu gören...insafı olanlar imdâda...
ele alınacak gibi değildi...
bir telaşla...haber verdiler ambulansa...
Seninle tanıştığımız
o günü hatırlıyorum da…
Bir balıkçı kızıydın…
deniz kenarında...
Fırtınalı bir gündü…
dün gibi aklımda…
Cıvıltılar hayâli benliğimi kuşatan
Ağlıyorum, kargaşa hislerimin mevsimi.
Bir sevdâ, reddetmeme rağmen beni yaşatan
Bir gün gelecek, kökler söyleyecek ismimi.
Yangından esâs nüvem, çıngıdanmış temelim
Geldiğini bilemedim
âniden çıktın karşıma
hakkım yok
kal diyemem
gidersen git
kalmaya kendin ver kararı
Sayısı belirsiz Bolu beyinin
Nerdesin Köroğlu? Muhtacız sana.
Kıymeti kalmadı avam reyinin
Nerdesin Köroğlu? Muhtâcız sana.
Dağlardan düzlüğe indi eşkıya
Öldürülsem aslâ yalan demem ben!
Doğruluk mekânım, kâlpler evimdir
Çalışır, çabalar haram yemem ben!
Ekmeğime katık alın terimdir.
Çekerim çileyi, ekşitmem yüzüm
Bu arkadaşı tanımıyorum