Bazı sözcükleri bıraktım darağacında
Yalnızlık defterinden bir sayfa karalarken
Yeşerttiğim gonca güller ayaklar altında
Gölgelerde yokluğumun resmi çiziliyken
Nâr içinde
Aştık sevda yolundaki barikatları
Geçen yıllar dönüp artık bir engel oldu
Bembeyaz düşlerle tutarken yıldızları
Umutlarımız günler birlikte el oldu
Yârin firkatından ab-ı hayat tükendi
Seni beklerken doludizgin,
Esen yelle arkadaş oldum.
Benimle sarhoş esaretin,
Sokakta sinen ayyaş oldum.
Vurulan prangayı delip,
Kalabalık caddelerin yalnızlığı dolaşır
Siyah ve derin bir mahşer uğultusunda, sessiz…
Kabz hâlindeki ruhum elbet ölmeye alışır
Toprağa düşen gözlerim şimdi daha bir hissiz
Günahlarımın hesabı görülüyor kafamda
Engin gökyüzü katlarına sığmazken,
Beden adlı et parçasına hapsolmuşuz.
Gözümüzde alabildiğince nehirler,
Daracık damarlarımızda bulunmuşuz.
Yere uzanıp kor güneşi seyrederken,
Ardımda kara geçmişim
Simsiyah gibi pişmanım
Yanlış yollardan geçmişim
Yürüdüğümden pişmanım.
Benim hata, tümden hata
Somut soyutla bir mefhum
Kainat zannımca mevhum
Esaretinden kurtulur;
Fezâya karışsa ruhum
Bilmem kaç defa vurdu hasret saati
Kaç defa ömür gibi visalin geçti,
Vurdu visalin en derinden gönlüme
Hasret saati geçti, gönlüme esme
Ab-ı hayat içinde bir damla olamadım
Kuruyan gönlün dalında çağla olamadım
Gaflete hicret etti gözümdeki bulutlar
Gurbetten sana akan bir sıla olamadım
Kadir-i mutlak olan Azîm sanatkârım
Cemalinle zararım her dem oldu kârım
Rahmet incileri döktü çeşm-i giryânım
Dindi âhüzârım, ben Sana giriftârım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!