Gönül müpteladır sevdaya
Ruhlar şadan-ı handan olsun
Rastlanırsa şeb-i yeldaya
Umut sinede bedir bulsun
Feryad-ı gam değil ebedî
Hangi kelimeyi seçsem aciz,
Hangi cümleyi kursam noksan,
Hangi kalemi tutsam dilsiz kalıyor/um...
Güzelliğinin bir harfini
Kağıda yazmaya
Aşka müptela bîçâreyim
Can evimi yaktın ey canan!
Yerim yurdum yok, âvâreyim
Vuslat konuşsun, dinsin hicran!
Gönlümüzü Aşk şarabıyla sarhoş etsin Hüdâ
Eylemesin bizi Aşktan iki cihanda cüdâ
Yoksa akşamdan gelen rüzgarda resminden haber
Gözlerim suskun kalır dünyâya, gönlüm âh çeker
Dinle! Artık hangi telden söylüyor güz mevsimi
Eylül'ün aydan güzel bir hâli var, senden eser
Şu gecenin nağmeleri dipsiz bir girdap
Yıkılmış gökyüzü, gözler kızıldan harap
Uzansam belki de tutacaktım elinden
Şimdi hayalin de ötesindedir mehtap
Kanatlarım ki sevda kafesinde tutsak
Gittiğin denizleri aşıp
Limanları yaksan da gelsen
Gözümdeki yaşlardan taşıp
Şu kalbime aksan da gelsen
Isıtmayan aydınlıklardan
Hercâi bir sır düştü;
Kapımı gecede yazılan
Serenatlara araladığımda.
Rüzgarın en sakin estiği sahillerim
Med-zecirlerle aşıldı,
Ve avâre dolaşmakta düşlerim
Sineme Aşk ateşi düşeli olmam âsûde
Bela ile muhat kendimde bir gönlüm âzâde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!