Ateştir gönlümü sarıp sarmalayan
Sevda dumanı tütüyor başımda.
Sen... Beni benden alan ey Sevgili!
Yürüyüp giderken köşe başında
Şayet dönüp de ardına bakarsan
Aşk seli gözlerimden akmakta
Bir parça alev ol, kanımda kal
Ruhum asumana doğru uçmakta
Dipsiz zindan ol da canımda kal
Sevdalar hep mi böyle zifiri?
Kalbimin iki hâli vardır
Aydınlık ve de karanlık
Biri yâr diğeri de dardır
Kuşatmış çepçevre bir çığlık
Ruhumun Kızıldeniz'i hûn
Hâlâ sürüp giden zamana kan
Ağır bir havanın diken gibi
Karanlık ciğerlere dolmasıyla
Mekânı şu göğsünden parçala
Mezarında duman tüten gibi
Hâlâ sürüp giden zamana kan
Siyah alevden bulutların damla damla
Acı şarap kadehine boşalmasıyla
İnsan göğsünden zifiri gölgelere
Yayılıp, tutsak etmekte ateşlere
Karanlık, bir derin azabın sancısında
Aynadaki hâlime yolculuğa çıktım
Bastığım can kırıkları örttü izimi
Uzun bir süre daldım, benden soyutlandım
Kırmızıya boyadı bu seyran tenimi
Simsiyah bulutlar dağılırken afakta
Geçmişi düzeltemem belki
Ama
Geleceği daha da mahvedebilirim
Yarım asırlık yeni yetme
Zift ile bağlanmış geçmişi
İstikametidir zulmetme
Kan emmektir bütün içişi
Meşrebi tavuktan korkak
Bilmem bu toprağa düşen kar mıdır?
Yoksa gönlümde kopan kış mıdır?
Güneş görmez karanlıklar mıdır?
Oklar gibi göğsüme saplanıp
Yokluğa mıhlayan ayaz mıdır?
Acının en derin yaralarıdır
Kalbimden gözüme doğru kanayan
Sağır, hüzünlü çığlıktır sessizlik
Kulağımda şimşek gibi çağlayan
Hazan rüzgarına gömdüm kendimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!