çok genişti, ülkelerle birlikteydik, toprağımız genişti
ekmeklerimizi az mı yedik birbirimizin
yavaşça suyu çekildi kazanımızın
daraldık daraldık daraldık
bir silah çağıdır bir ölüm çağı tutturulan
bulutlar çöktü fırtınalar koptu
özlemin sürükledi beni kırlara
soluğum köklerine sindi
sıcak izlerinin duyarlığını sıraladım
ağzımda mutluluk çekirdeği yaslandım
karşımda ateş gibi parıldayan toprağa
doladım her yanıma sürdüm rengini
yıl dönümüdür
neler diker yüreğinden neler
kendini savunurcasına
güldür sudur onurdur.... O’dur
varmazlar ölümünün ayrımına
bütünleşmez mi güzellikler
yaşam sevgisiyle dolu odamda sensizleşince
içten gülüşlerle örttüm ayrılığı
dudaklarımda zorlandı suskunluğun kokusu
acılı ağıtlar gibi oynaştı alnımda su damlaları
yalnızlıkların kırgınlıklarıyla unuttuğum ağlamayı
yine kıyı coşkular eskitti sigarayla
siz sizler sizin gibiler
öyle sevindirir ve öyle üzersiniz
oysa yürekleriniz ne kadar temiz
ne sevmekten yorulur ne üzülmekten
ne kininiz var ne de çirkinliğiniz
ne olurdu öyle kalsanız
dışarıdaki yağmuru düşünemiyorum
bardaktan boşanırcasına sövgüleri iletmek istenci var
ana rahminde can verirken çocuk
kulaklarda çınlarken ezik ezik soluklar
ve el değmemişliği kalmamışken onurun
yazan eller uzakta (mı) uzak çok uzak(mı)
tavan geçmişteki çatlaklığı
duvarlar sigara isini taşıyor
pencerem ayın aydınlığı
yıldızların ışınlarını gözlerime yansıtıyor
sevgi sisi içinde türküler inliyor
denizdeki tekne gibi yüzüyor
öğretmen ve ozanım
yorgun bir mevsim günlükler yaralı
elimde tebeşir kalem
sesim iyice ağarmış
yumruğum sıkılı koynumda
ağır bir özlem yüreğimde
yeni gün görmekteyiz sanırlar
biz gözünüzde birer bebe öğretmenim
öğrettiğin bilgiyle düzeliyor yanlışlar
ki unutulur mu gösterdiğin çaba öğretmenim
kimi üzüntülü kimi sinirli, ağlamaklısın
kuru toprak çığlık bırakmaz
tepelene tepelene
kıvranır dövülür vurulur
yürekler güler mi
ağır bir esinti... soldurur
yavaşça titrer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!