Anlamaz ki, hacıyı, hocayı.
Kara duman tüttürür, bacayı,
Başından eksik etmez, kıcıyı,
Aşında pişer, Kâbe şeytan’ı.
Dolanır çevrende, gitmez öte.
Sanki kabir gibi, öyle bir şey,
Anası, kızına kabri almış.
Ne şalvar, ne pantol, bu böyle ney.
Anası, kızına kabri almış.
Daracıktır, çatal avrat gibi.
Kalbin; Hemen verir kararı.
Hiç dinlemez, kârı zararı.
Der hal, yakalatır ceylanı.
Sevgi tutan, kalbin de mahkûm.
Gönlün okur, basar cezayı.
Neyleyim, azgın akan çayı.
Coşturacak selim, kalmadı.
Bıktırdım, cirit atan tayı.
Koşturacak, belim kalmadı.
Hevesim bitti, umut söndü.
Çocuktum, geleceğim vardı.
Yakındı, gaf dağının ardı.
Yetmiş bin cihan, bana dardı.
Hayalimde, kalmadı bitti.
Duramazdım, asla yerimde.
On parmağında, on marifet olur.
Kendi ekmeğini, el’iyle bulur.
Birer de iş’leri, olsaydı nolur.
Çalışırdı, Kadirli’nin gençleri.
Kalplerinde olmaz, bir zerre hile.
Al kız’ıma, kurulmuş düğün.
Bir turp’un varsa, sende övün.
Eğer ki, yoksa, otur dövün.
Turp’uma, festival var bugün.
Yerse; Osmaniye, Kadirli,
KAYNANA -Oğlum, seni sevip aldı.
Hak, seni, bize gelin kıldı.
Kapımızda, sana açıldı.
Hoş geldin, gelinim hoş geldin.
GELİN - Dil’in, çok tatlı söyler amma.
Bu gün, baharımızdır, bizim.
Kemal Atatürk, bize çözüm.
Bütün Türkiye’yedir, sözüm.
Koşa koşa, Kemal geliyor.
Yiğidim, şahlanarak coştu.
Dul - Bıkmış usanmıştım, çenesinden.
Öğüt veren, cadı ninesinden.
Günde, bin defa çıkardım, din’den.
Avrat öldü, çok şükür kurtuldum.
Evli - Senin avrat öldü, rahat eden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!