Çocukluk günlerim, hayallerime,
Ne zaman taht kursa ağlarım hemen,
Kan dolar ağlarken, hep gözlerime,
Ermenek aklıma, gelir’ de hemen,
Ermenek’in bağları, boldur suları,
Ay yüzlü güzel söyle neden böyle güzelsin,
Bir yay gibi kaşlar mavi göz sanki meleksin,
Bir başka bakarsında kanım kaynadı biden,
Bir kor gibisin yandı yürek, söyle kiminsin.
Zülfün bele sarkar ne güzel kim tarıyorsa,
Gelmişse hazan vakti çaren yok gideceksin,
Doktor çare olmaz sana! Allah, diyeceksin,
Kalbinde günah yoksa giderken güleceksin,
Allah de.Günah yoksa da şen git gidiyorken.
Her can yakarır Allah ‘a her an da gönülden,
Sıçrarsın daldan, dala hep öterek,
Büyürsün yedikçe, cevizi giderek,
Kuyruğun geniş kaldırırsın bilerek,
Severdim yavrunu, omuzlarımda.
Sincap derlerken,başka yerlerde,
Be hey, be, hey, Türkmen kızı, Türkmen kızı,
yayık yayar, yoğurt yapar Tümken kızı hey.
Sabah erken kalkmış, koyun güder, kaval çalar,
türkü söyler, Türkmen kızı hey.
Gördüm, onu kayadan.
Beni gördü bakarken obasından,
Ormanları gezmişim, dağın başında,
Derler bana, korkmadın’ mı dağ başında,
Bilmez ki, şu dağların yolunda aklım,
Gitsem gidemem./yorulmuşum yolunda…
Mef’ûlü / Mefâilün / Mefâilün/fa
Gözlerinde, ışık fırtınası,
ve sağanak ışık yağmurları yağarken,
kayboldum, o fırtınanın içinde,
gözlerim kamaştı,
ışıklarından,
kalabalıklarda dolaşırken,
Sana baktım bu akşam sahillerden,
Zümrüt yeşili, çay bahçelerinden,
Doydu gözlerim, çivit mavisinden,
Gölge bir yerden, oturmuş izlerken.
Esen meltemde, akşam serinlerken,
Hasret dolu yıllarda, senin aşkına kandım,
Bir gül gibi soldum, küle döndüm sana yandım,
Gül koncası gördüm, güle baktım seni sandım,
Bir gül gibi soldum, küle döndüm sana yandım.
Sevmişti gönül aşkla, hüzün verme severken,
O sakız ağacıydı,
asırları tüketmişti olduğu yerde.
Dostları vardı yanı başında.
Her zaman,
bir konuşacağı dost.
komşuydu konuşurdu belki de usulca sessizce.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!