Mefâ‘ilün / Fe‘ilâtün / Mefâ‘ilün / Fe‘ilün
• — • — / • • — — / • — • — / • • —
Zaman sular gibi akmakta, görmedim baharı,
Ne âşk ne sevdayı tattım, virâ-n_ olup giderim.
Canân suyunda banıp, zevkle İçmedim suları,
Ormanları gezmişim, dağın başında,
Derler bana, korkmadın’ mı dağ başında,
Bilmez ki, şu dağların yolunda aklım,
Gitsem gidemem./yorulmuşum yolunda…
Mef’ûlü / Mefâilün / Mefâilün/fa
Kul hakkı yemekle sanma cennet sana var,
Kul hakkı yiyen, gider cehennem’de yanar,
Gel doğruyu gör, yiyip, yiyip durma haram,
Vaz geç yeme sen gidince Hak sonra sorar.
Mef’ûlü/ Mefâilün / Mefâîlü /fe ül
Dallarda tüner serçe gözüm var sende,
Sen aklımı çaldın, seni gördüm ben de,
Kalbimdeki aşkında, yanıp dursam’ da,
Kuşlar gibi şendim, şu bahar vaktinde.
Mef’ûlü:/ Mefâîlü / Mefâîlün/fa
Gözlerinde, ışık fırtınası,
ve sağanak ışık yağmurları yağarken,
kayboldum, o fırtınanın içinde,
gözlerim kamaştı,
ışıklarından,
kalabalıklarda dolaşırken,
O sakız ağacıydı,
asırları tüketmişti olduğu yerde.
Dostları vardı yanı başında.
Her zaman,
bir konuşacağı dost.
komşuydu konuşurdu belki de usulca sessizce.
Her sevgi verem etmez severken,
Dert oldu’mu,ağlarsın gülerken.
Kalbin de, küçük bir sevgi varsa,
Hiç korkma,gönül derdinle yansa.
Kim uslanır senin nasihatından,
Ders almamışsa, o ustalarından,
Ders almış olsaydı o ustasından,
Vaz geçer’di belki saltanatından.
Aldırma, kızıp dursa da insanlara sen,
Aldırma gülüp geç seni sevsin dövüşen,
Bir gün sana güllerle gelir, gör ki söven,
Der ben sana geldim, beni af et. bilesin.
(Mef’ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü/feül)
Rubai
Antalya’yı görmeyen bilir mi aşk-ı,
Antalya’ ya sen varınca gez de parkı,
Gör bak sevişen şu gençliğin halin –i,
Antalya da aşk- ı gör, şu ufka karşı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!