Nazlı, nazlı çağlıyor’ da bir pınar,
Gelen içer, giden içer suyundan,
Başucunda, ona hayran bir çınar,
Sesler çıkar yel esince dalından.
Gövdesi var, bir göresin çınarın,
Bir sevdaya düştüm hazanım oldu bahar yaz,
Yandım küle döndüm nihayet buldu şu ömrüm,
Hep dertli çalardır, niye dertlendi bu gün saz,
Vuslat mı, ya Rab bim ki canın derdime düştüm.
Dün mehtaba baktım yine mehtap seni sandım,
Kar’ mı yağmış dağlara, aman dağlar bulutlu,
Çöker, çöker de oynar, Mehmet ağam çok mutlu,
Beşli martin çatılmış, gümbür, gümbür oynarken,
Her attığını vurur, düşman görmüş Harputlu.
Kar mı yağmış dağlara, aman dağlar dumanlı,
Çöllerde çiçek açtı.
Sen çöllere saldın beni, aşkınla yakarken,
Çöllerde çiçek açtı, hüzün sevda yüzünden,
Gözyaşları şıp, şıp dökülüp durdu gözümden,
Çöllerde çiçek açtı, hüzün sevda yüzünden.
Bir düş uyandırdı beni.
Terledim ağladım, daha uyanır uyanmaz.
Kalk dedim oğlum kalk, yıka şu ıslak yüzlerini.
Yıkadım ama olmadı.
Hala içimde rüyamdan kalma bir sıkıntı vardı,
Ve gittim pencereyi açtım hava almak için..
Hasta yorgun gidiyorum yoluma,
Neden bilmem, seni arar gözlerim,
Şu halimle, sen düştün’ de aklıma,
Seni özler, sana titrer dizlerim.
Aklım sende yollarımda giderken
Ela gözlüm suna boylum baharın koncası yar,
Yanağın gül mü de açtıkca hemen konca kokar,
Sabahın meltemi estikçe, günüm zevk_e doyar,
Ela gözlüm suna boylum, baharın koncası yâr.
Ne güzel gamzelerin, kırmızı gülden ‘mi yüzün,
Bahçelerden geliriken, bir güzel gördüm,
Sürme çekmiş gözlerine, bir güzel süzdüm,
Parmağında yüzüğü var, gördüm üzüldüm,
Ne güzelsin, ne güzelsin, sen köylü kızı,
Yüzüğünü görür görmez, tuttu bir sızı.
Derler ki, yedi tepe istanbul,
Ve de çok güzel,
neresi yedi tepe,
olmuş her yeri yüzbir tepe,
koşmuş da gelmiş insanlar,
taşı toprağı, altınmış diye,
Hayal dolu gözlerimde sen varsın,
Neden söyle dalgın halde bakarsın,
Neden baktın bana şöyle dururken,
Öyle bakma, yoksa gönül koyarsın.
Sevda düşer, şu gönlüme bakınca,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!