Ela gözlüm suna boylum baharın koncası yar,
Yanağın gül mü de açtıkca hemen konca kokar,
Sabahın meltemi estikçe, günüm zevk_e doyar,
Ela gözlüm suna boylum, baharın koncası yâr.
Ne güzel gamzelerin, kırmızı gülden ‘mi yüzün,
Bahçelerden geliriken, bir güzel gördüm,
Sürme çekmiş gözlerine, bir güzel süzdüm,
Parmağında yüzüğü var, gördüm üzüldüm,
Ne güzelsin, ne güzelsin, sen köylü kızı,
Yüzüğünü görür görmez, tuttu bir sızı.
Derler ki, yedi tepe istanbul,
Ve de çok güzel,
neresi yedi tepe,
olmuş her yeri yüzbir tepe,
koşmuş da gelmiş insanlar,
taşı toprağı, altınmış diye,
Hayal dolu gözlerimde sen varsın,
Neden söyle dalgın halde bakarsın,
Neden baktın bana şöyle dururken,
Öyle bakma, yoksa gönül koyarsın.
Sevda düşer, şu gönlüme bakınca,
Boş vermişim dünyaya, yüzüm güler neşeden,
Bardak koydum önüme, şarap döktüm içine,
Hem içerim hem söyler, sazım ağlar sevinçten,
Çok içtim de içkiden, sarhoş olsam kime ne.
Bana derler derbeder hem çalarım hem içer,
Sevmek mi suçum ey mavi gözlüm, küsüyorsun,
Bağrımda ki kalbim, sana yangın biliyorsun,
Ben gönlümü verdim, niye sen hep kaçıyorsun,
Gel yapma gönül sevdi zulum etme severken.
mef’ûlü /mefâ’îlü /mefâ’îlü /fa’ûlün
Karanlıkla gölgenin, birleştiği bir yerde,
Dün gece içi yanan, bir dertli kadın vardı,
Sessizce ağlıyordu, karşımda perde, perde,
O gözyaşı döktükçe, benim içim sızladı.
Dedim niye ağlarsın, yok mu derdine çare,
Ne zaman
dönsem arkama şöyle bir bakınsam
hatalarım sinsi, sinsi hep güler olurdur arkamdan.
Kendime kızarım, kaderime kızarım
ve doğrularım!
eğrilerim!
Biri beni sormuş, güzel ilimden,
Herkese bakarmış, yolda giderken,
Merak etmiş de, hemşerim derken,
Tanışsak biz dermiş şair diliylen.
Anlatayım sana hiç düşünmeden,
Kadınım.
Güzel geçerdi günlerimiz,
eski günlerimizde.
Değil mi kadınım, değil mi?
El ele dolaşırdık, bizler eskiden,
Dolunaylı, gecelerde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!