Elma armut geldi bağdan sapsarı,
Dizdi kızlar dalda kopmuş sapları,
Türkü söyler, evde kalmış yaşlılar,
yâr-a_rardır, yoktu erkek şansları.
A.Yüksel Şanlıer
Mavi
Bakma öyle üzgün, gözlerime.
Bulaştırma gözlerimi o senin uçsuz bucaksız mavilerine.
Ben, ben değilim,
O senin tanıdığın kişi değilim artık.
Çağırsan da, yalvarsan da,
Ey mehtabımın yıldızı, sordum seni aydan,
Görmem dedi çoktan; nere gittin ki saraydan,
Baktım da bulutlar mı geçen, yoksa yanından,
Ey mehtabımın aşkı, bu gün nerde gezersin.
Akşam yine yorgun, yüreğim dertli soran yok,
Yıldızlara baktım, dökülür her biri gökten,
Bir,bir süzülüp geldi, gölün üstüne gökten,
Yıldız seli dağ taş, dökülür yerlere top,top,
Oynardı gölün kâlbini çalmış da sevinçten;
Elmas gibi taşlar nede hoş dan-s_e/diyorlar,
Mezara kadar.
Ben hayatımda, iki kez ağladım,
birincisi, doğarken,
diğeri ise,
Deşme dertlerimi, dertlerim yaman,
Doktorlara sordum, var mı bir derman,
Hem gül hem sev dedi, kalbime bakıp,
Doktor böyle derse, sen nasıl kızman?
Yapma doktor yapma, beni ağlatma,
Yine rüzgar esti bir dal koptu dalımdan,
Anım oldu bir dal, dert dolu hayatımdan,
Bulut dolan gözler,sağanak yağdırırkan,
Doydu kara toprak, göz yaşlarım içinde.
Sabah seher vakti,titreyen yüreğimde,
Seher vakti, bülbül öten geceye,
Sisler çökmüş gün doğarken aniden,
Yağmur yağıp, coşup taşmış dereye,
Set çekerler, yıkılmış’ da yeniden.
Yağmur yağan, hazan gelen geceye,
Şu fani dünyaya,
Çıplak halde geldim,
Beni giydirdiler yedirdiler içirdiler
Ve sevdiler büyüttüler,
Önce apaladım, sonra yürüdüm.
Ne olduğumu anlamadan,
Düşük kemer var,ince narin belde
Belinde dövme,aklı başka yerde,
Tüter sigara,deste kağıt elde,
Kimdir bilmem, bu ana kuzusu.
Pantolon düşük, elleri cebinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!