Şimdi neye güvenmeliydim.
Daha dün demiştim dirseğinin dayanağı olurum diye. Sonra sonrası bilip inkar ettiğim , tahmin edip yok saydığım , herşeye rağmen inanmadiklarimla yüzleştim. Vereceğim hiçbir karar doğru olmayacak , unutamayacak , alışamayacak ve yok sayamayacağım. Gidesim geleli çok oldu. Yollar beni bekler nicedir. Bavula gerek yok bir kefen yeter bana. Koltuğa gerek yok bir tabure koy ayağıma.
İkimizden biraz olsun sevdiğim ,
Demli bir çay ile kahvenin tadının hissini verelim.
Gül ile dikenin acı ile güzelliğin muhteşem bütünlüğünü
O olmayınca ben de olmam demeyelim de.
O olsun varsın ben olmayayım ,
O her şekilde mutlu olsun diyebilelim.
Bir enkazın tam ortasındaydım sanki
Nereye baksam kırık dökük
Neye dokunsam yitip gidecek gibi
Elimi uzatsam sağlam birşey bulamayacaktım sanki.
Ellerime bakıyorum titriyor
Kördüğüm oldu yüreğimden geçen damarlar.
Bir dağın eteğine topladım tüm taşları.
Üstünde dolaşan kara buluta yükledim göz yaşlarımı.
Bu dönemeç çok virajlı
Diğerlerine benzemiyor
Bunu da atlatıp yan yana kalabilecek miyiz?
Hem ben tam olarak araba kullanmasınıda bilmem ki ,
Ya sana zarar verirsem.
Çevirdim arşı semaya yüzümü
Bir bulut kaynayıp geldi başımda durdu
Yağdı üstüme gökyüzünün yaşı
Oturdu sineme dağın taşı.
Toprak sesleniyor gel diye
Hazanina tutulan yaprak,
Her vakitte bir başka olur çehren
İçinde barındırdıklarınla bazen gök delinir
Şimşekler çakarsın kimi vakit
Kimi vakit bulutlar geçer içinden
Hep heyben doludur
Kimine güneş saçarsın,
Hafif rüzgar esiyor gün kararmaya yakın
Hava serin,rüzgarla gelen dalların kıpırtıları
Aralarda kulağıma gelen kuş sesleri
En sevdigim saat ve en sevdiğim atmosfer
Ben bu havalarda huzur bulup yüreğimi ,
Yüreğimdekileri rüzgarla savuruyorum.
Mezar taşına yazdırdılar,
"Görmeyince sezilmiyor " diye.
Görememenin acısını ben yaşamayana nasıl tarif edeyim ki ;
Ne diyeyim burnunun direği sızlıyor desem ,
İnan inan bana anlamayacak.
Kendimden biliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!