Zümrüdü Anka Şiirleri - Şair Zümrüdü Anka

Zümrüdü Anka

Ah şu yüreğim ve beynimin yanılsamaları ,
Kendimi bir hiç içine koyup kaçışlarım.
Lan yorulmadınız mı ?
Hayırdır size.
Göçüp gittiğinde , Nilgün gibi yazdıkların dilden dile ulaşmayacak ki ;
Bilmez misin , sen gidince birakabileceğin çok birşey yok aslında.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Sukûtun içindedir çığlığım,
Kimse duymaz!
Kimse anlamaz!
Kimse bilmez!

Geçmek bilmeyen sanrılar var beynimde.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

İçimdeki çocuk uyanmış gülümsüyor Dünya'ya
Dişine vurduğu prangalara inat ,
Öyle güzel , öyle masum bakıyor ki gözleri ,
Yeni doğmuş bir bebek misali.
Uyumasına izin verme artık!
Tamamlanıyorsun bak artık.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Bir yanım içindeki kocaman acıya rağmen arsızlaşmıstı. Belki nefesim bir kedinin hırıltısına dönmüştü ama dik durmayı öğrenmişti. Tırnaklarını pençe yerine kullanmayı öğreniyordum sanki. Kendimi korurken başkasına zarar vermekten korkarak. Kanun zayıfın kaybetmesinden yanaydı. Belki bir aslan olamayacaktım ama bir dağ kedisi olmanın zamanı gelmişti çoktan.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Kendime olan inancımı kim çaldı acaba?
Emin olmamakla birlikte emin olmak kime has bir şeydi! Garip guraba aklım yine karışmıştı. Doğru tektir değil mi ama kimin doğrusu Allah'ın doğrusu. Kurban olduğum bizi doğru yoldan ayırmasın , onun doğrularına , onun izin verdiklerine nail olsun mutluluk. Sevginin bir diğer yanı da haddinden fazla acıtıyor olması.Kurşuna bıçağa gerek kalmadan tam kalbinin 12'sinden vuruyor . Sevdiğinin tavrı , konuşmaları , sözleri ,ihaneti bir ok saplar gibi saplanıp kalıyor ve her defasında yaydan ilk fırlayıp vurduğu an gibi durana kadar darbe üstüne darbe yemiş gibi.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Doğa biz insanlar olmadan yaşamını devam ettirebiliyor. Biz insanlar ise; doğa olmadan yaşamımızı sürdüremeyiz. Doğa bize muhtaç değil biz doğanın tüm mucizelerine muhtacız. Yaklaşık 2 seneye yakın bir zamandır Pandemi sürecindeyiz. Biz doğadan uzaklaşıp evlerimize kapandıkça. Doğa yıllardır bizim ona yaptığımız zulümü kusmak için kendine zaman buldu. Deniz salya akıttı. Ağaçların meyveleri yandı. Mevsimlerin , ayların zamanı değişti. İşte tam da bu süre içerisinde biz Corona salgınıyla baş etmeye çalıştık. Çok eve ateş düştü, bir çok insan sorunlarının üstüne birçok sorun eklenerek hayatına devam etti. İşsiz kalındı , canıyla sınandı , sevdikleriyle sınandı. Aslında şu süreçte o kadar çok şey oldu ki. Soframızda arta kalan ekmeğin değerini anladık. Ekmeğimizi kendimiz yaptık. Bir arada olabilmenin bambaşka birşey olduğunu gördük. Öğrenmemiz gereken daha birçok şeyin olduğunu ve daha birçok şey ile karşılaşabileceğimiz i biliyoruz fakat; hazırlıklı mıyız derseniz , yine hazırlıklı değiliz. Geçenlerde TV izliyorum ve Ülkemizin her alanda başarısına dikkat çekmek isteyen ve bunun için adım atan birilerinin var olduğunu gördüm bu durum beni sevindirdi. Çünkü ; milletimiz ve değerlerimiz bunu hak ediyor. Yine eski bir Türk filmi izlerken bir anda arkadaşımla olan sohbette söz ettim filmlerde kendimizden birilerini aradığımızı. Baş rolun çok güzel yada yakışıklı olmaması , diğer oyuncuların içimizden birinden çıkabilecek yeteneğe doğuştan sahip olması ve filmlerde yansıtılanların içerisinde yaşadığı ülkenin orta düzey bir ailenin gerçekten birebir bizim yaşadıklarımızı yaşadığını görebilmek. İzleyici hayalden çok gerçekleri görmek istiyor. Özümüze dönebilmemiz ve gücümüzü toplamamız gerekli ve bunu ben diyerek yürüyenlerden çok biz diyerek başı çekebilecek almadan , çarpmadan , çırpmadan vatan sevdalısı insanlarla başarabileceğiz. Sadece ben kazanayım değil. Ben kazanayım ama kazanırken , başkalarının kazanmasınada izin vereyim demeliyiz. Gidenler , giderken bir tek beyaz kefen götürüyorlar yanında. Üstüne toprak atılıyor. Altına kuru bir tahta konuluyor belki hepsi bu. Gidenler geri dönmüyorlar. Bir insan belki birşey değiştiremez ama en azından yol gösterebilir. Öncülük edebilmek bilek gücünden önce yürek ve vicdan ister. İnanmak istiyorum , ders aldığımıza , ders aldığıma. İnanmaktan geçiyor ilk önce yolun aydınlık olması. Sonra içindeki güzel enerjileri gökyüzüne savurmak. Kolay olmayacak elbet kurulu düzen üstüne düzen kurmak ama alıştırmak gerekiyor çocuklara Ar Namus gelenek görenek ve örf adetleri. Memleketini tanımalı, başarılara öncülük etmeli. Ay yıldızı yüreğinde taşımalı. İnanmalı milletine, ama asla at gözlüğünü takmamalı. İyi ve kötü kavramlarını bilmeli , kendini savunmayı ve bir birey olmanın ne demek olduğunu , özgürlüğün bir alana sahip olmadığını görmeli.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Anlatamıyorum.
Anlamayacaklar...
Sönmeyen bir kor var yüreğimde
Acısı hep taze
Yitip gidiyorken herşey
Bu kor alev alacak gibi

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Gelmeye geciktiğim , gitmeye geç kaldığım.
Bıraksaydın oracıkta beni zamana.
Açmasaydın yüreğinin tüm derinliklerini. Sunmasaydın hayranlığını.
Gelmeye çoktan gecikmiştim oysa.
Şimdi gitmeye gecikiyorum.
Orta nokta olmadı sanırım hiç hayatımda.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Susturulmuşluğun,
Sindirilmişliğin,
Yok sayılmışlığın,
Var edilemeyişimin üzerinden geçen senelerin beni bıraktığı dipsiz bir kuyudayım şimdi.
Nefes alıyorum,tam çıkacak gibi oluyorken tutupta geri dibe çekiliyorum.
Bir yolu vardır elbet yaşamanın.

Devamını Oku
Zümrüdü Anka

Yalın ayazda durdum.

Yağmur geldi dinlemedim.
Rüzgar esti ıslanmadım.
Irmak çağladı gitmedim.
Deniz dalgalandı kızmadım.

Devamını Oku