Yakamı bırakmayan bir çocukluk var önümde ,
Ne yaşadıda geldi bu hale. Şimdilerde çocukluğumda ki yaraları bulup sarmaya çalışıyorum fakat; o kadar zor ki. Derine inen , varlığını şekillendiren hamur maya tutmuyor artık.
Çocukluğumdan başlamalıyım çaresizliklerimin çaresine. Gitmeliyim o zamanlara.
Bir bir bulmalıyım ve iyileştirmeliyim artık düşüncelerimi.
Dönerim dönerim yolum çıkmaza düşer.
Düşerim , her mutluluğun içindeki
Ufacık mutsuzluğun peşine.
Sürükler beni umutsuzluğun zirvesine.
Yapraktaki bir su damlasısın sanki
Damladı,damlayacak
Düştü, düşecek
Telaşıyla bekliyorum.
Ben hep bir telaşla bekliyorum seni.
Gitti, gidecek
Bir gidesim var ki ,
Nasıl da kaldım anlam veremiyorum.
Gidim diyorum çok uzaklara.
Kalamıyorum diyorum bu yakınlarda.
Çare bulamıyorum ben bu yarama...
Bütün duvarlar sanki üzerime düşecek gibi
Nedir bu kadar karamsarlaştıran beni
Hani daha ne olabilir ki diyordun ölümden başka
Fani dünyanın telaşına mı sende kapıldın yoksa..
Bırak gitsin elbet bir düzene girer herşey
Korkularından ,kaygılarından tam da bugün arınıver.
Rüzgar esti , yaprak dalından koptu ve uçmaya devam etti. Bir yer buldu kendine ama olacaklardan habersizdi. Tutunduğu dal gibi olmayacaktı. Rüzgar estikçe yaprağın yönü her seferinde değişti ve ağacından çok uzaklara sürüklendi. Rüzgar estikçe o sürüklenmeye devam etti. Her an canlılığından birşey kaybederek. Gün be gün hava onun canından alarak kuruttu. Taşa takıldı ve oracıkta kala kaldı ve kurumaya yüz tuttu.
Zamanın gerisine gidebilseydim eğer , yine keşkelerle dolu bir yürekle geri dönerdim.
Her zamanın kendine esir edilen keşkeleri vardır.
Geriye dönmeyen,
Dönemeyecek olan zamana inat
Anları ölümsüzleştiren fotoğraf kareleri
Aniden çıkar karşınıza.
Bir yanınız ana gider
Bir diğer yanınız ise;
İçimizde bir yerlerde kopan fırtınadan habersiz gelip geçiyor insanlar yanımızdan. Belki diyorsunuz gerçekten nasıl olduğunuzu soran olabilir ? Belki...
Hayat gelgitleri ile her sn. bize ne sunacağını bekleyerek geçip gidiyor. Durdurması imkansız , yetişmesi zor, kalması güç.
Bugün hüzün var, sanki her şey de ve her yerde.
Bugün özlem var, dolu dolu kokusunda hasret ciğerler sönük.
Göz yaşının berraklığında gördüm
Yüreğinin naifliğini.
Menekşe kokusunun yokluğunda buldum bana huzur veren kokunu.
Güvensizliğimin içine oturdu bana olan güvenin.
Öküzün altında buzağa arayışımda gördüm sana olan kıskançlığımı.
Birbirine inanmanın verdiği gururu tattık seninle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!