bir gün kavgası bitecek denizin
sahil daha fazla almayacak aklını
gün doğumunda kuşlar kıskandırmayacak
bir gün içindeki tüm balıkları bırakacak
yaşlı bir balıkçının teknesine
suda yansımasını gördü kız
eğildi düzeltti saçlarını
suda oynaşan balıklar
kızın geçmişine uzandı
teni açmayı bekleyen tomurcuk
bakışları nilüfer yaprağı
eski bedenim dar geliyor bana
eski kurallarım anlamsız
dönüyorum kendi etrafımda
dönüyorum soluk almadan
her an bir şeyler yıkılıyor
her an onarıyorum başka şeyleri
dersimiz kaktüs
dersimiz çiçek
bundan sonra kimse üzülmeyecek desem
kim benim sözüme dinleyecek
sardunyaları, menekşeleri bir kenara bıraktım
bir çiçeğin açış sesini duyabilir misin dedi
bir kelebeğin kanat çırpışını
hayır
ama gözlerindeki nefreti, sevgiyi
üzerime tonlarca ağırlık iniyormuşçasına
tutuyorum
bazı sabahlar seni görmek için uyanırdım
işim gücüm seyretmekti seni
bilmediğim bir dili konuşurdun
uzak diyarlardan gelen
bir yabancıydın sanki
mantar üzerine oturmuş
üfler nargilesini
öteki ben
savaşı bitmemiş
sevişmemiş kendiyle
mantarın üzerindekini
dalganırsın
yol ayrımlarında
adimların tıkanır kalır
nereye dönse
diğer tarafta bir hayalet seslenecek
buraya gel
tünele yaklaştın
çıkar çakmağını
yak karanlığımla aydınlığını
biri kırdığında kalbini
pencereden geçen bulutlara anlat derdini
kız peşinde
düş peşinde dolanıp durma
sal gitsin o birini
sen peşinde koştuğunda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!