doğanın çağrısına kulağında
ses ver
ses ver toprağın telaşı var
göğe uzak
bir efsane anlat bana
ne dersen inanacaglm bu sabah
mesela gökyüzü ates böcekleriyle dolsun
türesin mutluluk
her akşam eğrelti otları sarar yastığımı
düşünceler
onları sulayan su
sarar tepeden tırnağa bedenimi
ellerim makas olsa
kesse güzel yüzünü hafizamdan
kat kat giyinik ruhum
yine de usuyorum
duvarlar
duvarlar başıma vuruyor
incitmıyor senin kadar
kadın dokundu toprağa
en güzel sözlerini fısıldadı
gebe kaldı toprak
yığınla sarı başak
kadın öğüttü
anlamaz ne desen de zaman
iki kadın
parasız kalır
huzursuz kalamaz
gördük
bilmedik gördüğümüzü
duyduk
hiç bir ses işitmedik
ne sevdik
ne sevmedik
ellerin hazırlamak içindi beni
sahneye
ellerin makas oldu
ellerim kayboldu
bir iki tahta yas tuttu ardından
elmanın yarısına
düsen bir leke
hayatın yansıması
sarsın aklımın yarısı seni
geride bıraktıgını düsünmeden gideceksen
git simdi
büyüyoruz
hiç bilmedim daha önce
hiç yoktu
aklıma takılan bu bilmece
kapkara toprağın içine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!