ruhum kaçıyor aranızdan
gülümseyen sahte suratlardan
sızım var
aslını bilmediğim bir karanlıktayım
yaşlıyım
hastayım artık
şimdi hiçbir söz anımsatmaz beni sana,
hiçbir yer bulamaz bir daha bizi.
neydi rüyamızı silikleştiren dünyadan;
neydi yaramızı açık, yüreğimizi aç koyan?
şimdi öfken seni yenerse,
yaşamanın manası altında eziliyorum.
topal bir yüreği bedenimde taşıyorum.
hasta ruhlu insanlara,
çabasız inançlara,
ve en yüksekte olanlara;
ortalıkta dayanacak yer bırakmayanlar,
başından yanılgı
sevişler hiç olmamalıydı.
hiçbir bilgi üretilmeyen,
anladıkça anlamsızlaşan hayat,
hiç olmamalıydı.
pişmanım
yenildiğim korkulara
suçluluğa
esirim
yaşattığın acılara
gidememeye
yeniden hissettim o kaybettiğim ışığı
bir ele uzanırken olan heyecanı
umutsuz kapılarımın önünde sabahlayandı
minik elleriyle kalbime dokunan
burun burunayım geriye akan zamanla
beni geçmişe götüren o aynayla
nefesim kesilirken direnen ayağımla
gürültüleri bastırmak istedim
parçalanmış olan umudumla
kapkaranlık bir rüyaydı
bütünlüğüyle sevdiğim
sevdikçe kendimden verdiğim o rüya
Sarsarak uyandırdı beni aptal biri
Gözlerimi açtı kiniyle
Suçum yoktu gerçeklere tapmaktan başka
Sense savurdun tüm yalanları peşi sıra
Ortalıkta çok dolanmadım o günün ertesi
Anneme baktığımda savurdu yine nefretini
Şimdilerde öksüz başım yuva arar durur
ve artık gürültüleri işitemez oldu
çığlık çığlığa yasa boğuldu yarınki kadehi
ben senin doğunum diyordu karşımdaki deli
ben senin memleketinim
jargonu eskimeyen bir dille bağlanmış
ve çarptıranım yüreğini korkusuzca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!