Uğrun uğrun gaş altından bakınca
Can telef ediyor
Gül adem oğlu.
Bin canım olsa
Binbeşini feda ederim ya
Orası ayrı devlet -i bahtiyarlik .
Rüya gibisin ve bu bir kabus değil
Böyle güzel düş olmayı kim öğretti sana
Hemde bu dar vakitte
Hani ecel boğazıma dayanmışken
Hayrima iyiligime yoran yormuş seni
Gerisinin ne dediğini çokta
Kah estim; rüzgar gibi
Kah duruldum sular gibi
Bazen oldum toprak gibi
Çoğunda yandım ateş gibi
Kiminde durdum bir ot gibi
Kiminde yaşadım nefes gibi
Gönlümün sana akışını izliyorum
Sen ,bende hiç pişman olmamaksin .
Seninle olan bir dakika üç insan ömrüne bedel bir şenlik.
Sen hiç bir zaman şikayet etmeyeceğimsin .
Gönulden razı olduğumsun
Ictenlikle kabul ettigimsin
Ince bir iğne
ipliksiz dikiyor semaları içime
Işte sen gülüyorsun öyle orada
uyutulduğun ne varsa
zamana fırlat
aynada yüzüne sev
kuruntularından ördüğün
düz renk paltonu
Bu dünya da ,
Seni seyretmenin tadına yakın olan ,
Üç şey.
Bir müzik,
Iki sessizlik ,
Yakın olmaktan öteye ,
Yoksam senden gayrısına
Anlamıyor ,duymuyorsam .
Hatta körsem topalsam ..
Bu benim umrum da değil.
Gönlüm şimdi kime ne ki kıvamın da .
Anı taze tutuyorum yanım da.
Nerdesin ?
Nasılsın?
İyimisin?
Kafanın içindekileri merak etmiyorum ama !
Oralar da gezinmek güzel olur du .
Tanımak güzel güzel olur du seni.
Durduğum yerde,
Sana bakarken gülümsüyorsam .
Yadırgama bu hali ,
Sevgiyi görüyorum sende ,
Baktıkça aşk ayan oluyor meydanlarım da.
Içim de bir korku yok sana karşı.
Duygulu ve akıcı şiirlerinizi beğenerek okudum. Başarılarının devamını dilerim