Hastanede işim bitmiş, dışarı çıkmıştım.
Eve doğru yürümeden önce hastanenin bahçesinde biraz oturup dinlenmek istedim.
O karşıdan geliyordu. Ayağındaki spor ayakkabılarının bağı çözülmüştü. Bana doğru baktığı bir anda, “üzerine basar düşersin, bağla” dedim. Eğildi iyice eskimiş ayakkabılarının bağcıklarını bağladı, geçti ilerdeki bir banka oturdu.
Dinlenmiş tam kalkmak üzereyken tekerlekli sandalyede bir teyze ve onu gezdiren amca yaklaştı yanıma. Amca teyzeye:
“işte sana sohbet edecek birini buldum” dedi.
Yine şehit varmış diyorlar,
İnsanlar teselliye koşuyorlar,
Nice yuvaları yıkıyorlar,
Bu kardeş kavgası bitsin.
Bir baba şehit oluyor,
Nerde benim yeşil saçlı çocuklarım?
Yok edip, yerlerine taşbebekler diktiniz.
Kimse göremiyor gerçek tenimi,
Beton maskeler giydirdiniz.
Seyredemiyorum yıldızların ışıltısını,
Gökyüzü ile arama kalkan koydunuz.
Ben baharı getirmeye çalışırken,
Sen karları yağdırma.
Ben güneşi açtırmaya çabalarken,
Sen kara bulutları kaplatma.
Kırma seven kalbimi,
Yüreğimi kor ateşler de yaktırma.
Sen, bırakıp gidersen beni,
Güneş doğar mı ufuktan acaba,
Yayar mı ışığını dünyaya?
Doğmaz, sevgilim doğmaz.
Sen, bırakıp giderken beni,
Ayrılık vakti yaklaşıyor,
Benimse, içim de ateşler yanıyor,
Ben zaman dursun isterken;
Sanki, saatler koşturuyor.
Diyorsun: “seninle bir oyun oynayacağız,
İçimde, senli günler kalıntıları
Umutsuzluk, kapatıyor kapıları
Hasret denizinde, yedim vurgunları
Bir ayları, bir yolları gözlüyorum
Halen buradayım, bıraktığın yerde
Vahşi yırtıcı bir panter
Ya da yaralı bir ceylan
Sana doğru akan heyelan
Şeklinde geliyorum bekle beni
Şahin olup kapına konan
Bir dört kasım gününde, giriverdin hayatıma,
Ağaçlar yapraklarını dökerken, sen yeşillik verdin dallarıma,
Umut ve mutluluktan çiçekler serdin yollarıma,
Sonra gidişinle, koskoca bir boşluk bırakıverdin kollarıma.
Heyecan ve sabırsızlıkla mektuplarını beklerken,
Gecenin karanlığında,
Yıldız, yıldız, şakıdı gökyüzü.
“Hücum” oldu,
Komutanının, duyduğu son sözü.
Sonrası, günlük güneşlik.
Nurlar fışkırıyor, her yandan.
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla
'Aktütün’ün Kahramanları' şiirinizi çok beğendim. Yüreğinize sağlık....