Bir sonbahar sabahı, soğuk,
Uğultulu, kışa yaklaşmış....
Ağaçlar yapraklarını döküyor usulca....
Ben, ağlıyorum....
Ve hayat her zamankinden daha
Hızlı geçiyor sokakların ortasında....
Sevdanla yandı bu gönül!
Sevdana adandı bir defa ömür!
Ruhumu ızdıraptan gel, bir kurtar!
Ah... sen!
Yüreğimin paresi!
Eksik kaldım buralarda,
Dönüşü olmayan bir yolu başındayım
Bir rüzgar esse, zayıf,
İtiverecek beni boşluğun koynuna ya,
Her şey bir içli sevdanın kollarında nazır!
Musikinin başlaması ile ölüm hazır!
Sabah.
Kuşların göçüşleri var uzaklara...
Sen, ellerini bir kez olsun tutamadığım,
Sen, bir kez olsun gözlerine bakamadığım,
Hasret kaldığım...
Bak yine sabah oldu!
Herkes
Olduğu gibi görünüp
Göründüğü gibi olmalı
Olduğu kadar geniş
Geniş olduğu kadar hayata sıkıca sarılmalı
Sarıldığı oranda yaşam demeli
Yaşam bu!
Öyle elini kolunu sallayarak dolaşamazsın ulu orta
Ya birine çarpar sağın solun,
Ya da kırılır yüreğin, hayatın garip yollarında!
Sonra bilinmez sebeplere dalmak…
Birden irkilmek ve kendine gelmenin zorluğu…
Merhaba Gönül Adamı! Seni burada geçen gün tesadüfen gördüm ve nasıl heyecenlanıp sevindiğimi anlatamam.Çok uzun zaman oldu ve çok şey yaşandı bu sürede.Evlenmişsin.Belki çocoğunda olmuştur.Hayırlı olsun ve geç de olsa mutluluklar dilerim.
Yazmak seninle anlamlıydı benim için.Uzun bir süre sonr ...
şiirleriniz çok güzel ve farklı bir tarzınız var
insanınn bukadar hisli şiirler yazabilmesi çin çok büyük bir aşk yaşamış olması lazım
siz ilhamı kimden alıyorsunuz?