Yusuf Ziya Leblebici Şiirleri - Şair Yus ...

Yusuf Ziya Leblebici

Çekirdeğe orman sığdıran Mevlam
Nedir bu çektiğim yarin elinden
Gözüme yaşları dolduran Mevlam
Yetmez mi çektiğim el’in dilinden

Bu sevda gönlümde nasıl bilinmez

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Sen söyleme, suskun kalsın dudakların
Ben gözlerinden okudum seni
Anla diyordu beni yeşil çığlıkların.
Anla artık anla beni

Sen söyleme, her zaman ki gibi

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Anlatılan gerçeklerden
Ben yolumu bulmalıyım
Yalan yanlış bilgilerden
Doğruları sormalıyım

Pir Sultanlar haklı mıdır

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Yüreğimde lokmayı sevgiye bandığım
Verdiğin mutluluğun suyuna kandığım
Ortak nefessin sen ciğerime aldığım
Bu günümde benim yarımınsın kadınım

Gözlerim kapanırken seninle uyurum

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Seninle büyümüştük bu sokakta
Belki de beraberce yürümüştük
O kadar çok yaşıtımız varken
Sanki birbirimize büzüşmüştük

Aşkı öğrendik biz, el ele verdik

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Adama dedik ki, gel seni seçek, Angaraya gönderek.
Varah makamına, gurulah şöyle dört caar gibin köşe köşe.
Çaylarımızı içerken dalah seçmenliğin keyfine...
Derdimiz şudur gardaş diyek, işimizi bitirek
ve memlekete geri dönek.
Ve diyeh ki; Aha bizim mepus herkese örnek oldu!

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Bir martıyım Boğaz’daki kapıları geçip
Marmara’ya giren…
İstinye’nin yokuşu, Sarıyer’in coşkusu
Kanatlarıma vururken
Bebek sırtlarından yayılır
Bir İstanbul kokusu…

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Elma yanağına yandığım yarim
Gönlümü gönlüne çekersin böyle
Kara gözlerine kandığım yarim
Sende beni çeken ne vardır söyle

Elimi uzatsam elim yanacak

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Bugün İstanbul'u gezdim Emmi,
taş üstüne taş yığılmış inadına
yeşillikler karaborsaya düşmüş
kimisinde zenginlerin etiketi
kimi de gariplerin cenneti! ..
Biz bilmemişiz yeşilliğin değerini

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Yanağından aşağıya, bir inci tanesi düştü
Kavuşmanın sevinciyle, gözlerin göllere döndü
Mutluluk bu olsa gerek, umutların sana güldü
Senin hakkın bu diyerek, gülleri kapına döktü

Işıl ışıl parıldıyor, kahverengi o gözlerin

Devamını Oku