Yusuf Ziya Leblebici Şiirleri - Şair Yus ...

Yusuf Ziya Leblebici

Ben dün gece bu saatte öldüm
Soğuk topraklara gömüldüm
Güneş bir kez ısıttı göğsümü
Yirmi dört saatte çürüdüm

Kimler geçti yanımdan ah bilseniz

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Karlıdağda kardelensin
Tepelere yaslan İbo
Yüreğimde bir efesin
Yiğidimsin aslan İbo

Seni sırtından vursalar

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

İki nirengi;
İlk ve son nokta.
Karanlıktan gelip
bilinmeyene gittiğin yolda,
ister yol de buna
ister patika.

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Kaç kere yemin ettim
kaç kere and içtim
Bu sokakların kaldırım taşlarıyla
fal bakmayacağım diye.
Kaç kere isyan ettim
köşebaşlarında şarap şişeleriyle

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Ne dersin ey dost, hala insan mısın sen
İnsanlığa hiç bırakırlar mı seni
Bu yalancı alemde yaşar mısın sen
Adam gibi adam sayarlar mı seni

Versen bile nefesinin vergisini

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

İnsanoğlu bir bilmece
nereye istersen
oraya koyabileceğin hece.
İnersen eğer ki nirengisine
kimi, dağlarda tipi
kiminde yel eser delice...

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Yine kan düştü çeyiz sandığına
Patladı şahdamarı ülkemin
Bu kaçıncı ağıt yağızlara
Kaçıncı kapanışı gözlerin
Kaçıncı sarılış toprağa

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Bu gece, uykunun en derininde
saatler seni gösterdi yine.
Kalkmalı mıydım soğuk yatağımdan
düşlemeli miydim seni yelkovanlarda...
Başucumda yarım kalmış kadeh
beni çekerken kendine,

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Ellerini tuttuğum o avuçlarım
şimdi gözyaşıma kucak açtı.
Yollarda seninle koşan ayaklarım
hasretini taşımaktan kırılıp
alçılarda kaldı.

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Sessiz bir hıçkırığın deprem sesi geldiği
Yutkunmaktan yara olmuş gırtlakların
derinden derine estiği yüreğim.
Her gün, her derdin attığı mızrakların
hedefi olan derin yüreğim...
Dayan dağlarında eşkiyaların kol gezdiği

Devamını Oku