Yusuf Ziya Leblebici Şiirleri - Şair Yus ...

Kafam bozuk yine,
üzerime geldi kara bulutlar.
Şimdi içim çekiyor
senin kilon kadar alkolü amma,
senin kadar içmek ne çare ki hasretine.

Başımda kavak yelleri esti yine.
Kar sandığım pamuklar
saçlarıma bir bir düşerken
Yüreğim sorguluyor beni bende...
Üç cemre düştü başıma
Bir sen

Sevmeyi biliyorsan eğer
Seni seviyorum diyebilmek ne güzel…
Hele seviliyorsan,
O duygu ki; Dünyaya değer!

Sazın tezeneye hasreti

Seni görmek,
kör olan gözlerin
dünyaya ilk bakışı demek

Seni sevmek,
bir çocuk hırçınlığında

Senin en güzel resmin
sigaramın dumanındaydı.
Gülüyordu gözlerin,
o gözler tütünümün baharıydı...

Entertipte bütün kızgın kurşunlar

Altımdaki halılar yazın karton,
kışın çim olur ama,
boğazımdan süzülen şu şarabım
hiç mevsim tanımaz.
bir rengini bilirim
kan gibi kırmızı

Çavuşsun sen, ah ne desem
Sana ne dediler?
Çek çek vur
Takır takır
Şakır şakır
Gencecik insanları mezara yatır

Yağan yağmur
bir göl oluşturmalı göğsümde.
Nabızlarım atmalı
en derininde.
Nilüferler, su çiçekleri
gülmeli, güneşi gördükçe.

Saat yirmibeş, caddeler yine suskun
işportacıların naraları bir kenarda dursun
rüzgar bile kayboldu tek başınayım
sen yine yoksun.
Kurumuş gözpınarlarım zonklayıp da
hiç ağlamayacaktım bu saatte

Masalarda ülkeyi kurtaranlar
alanlarda koşanlara adam demiyor.
Siyasette ekmek bulanlar
yerini kimseye bırakmıyor.
Peynir gemisiyle gidiyoruz
bu ülkenin okyanusunda.