Adam olup biteni izlerken dedi ki kendine
Ben ne vakit vurdum bu semeri belime
Düşündü düşündü bulamadı zamanını
Sonra tavizleri geldi aklına susmaları
Yaratmamak adına gönül kırgınlıkları
Şüpheye yer vermeden her davranışı art niyetli
Susuzluktan inliyordu Fahrettin paşa
Medinenin savunmasında
Arap bir olmuştu hristiyanla
Türklerin kanı oluk oluk akarken
Mescidi aksada
Ölüm desen değilsin
Yaşam desen değilsin
Sen bu hayatın neresindesin
Karanlığı içer güneşi özlersin
Bir buruk sevinçte
Yaşama uğraşı
Tekrarlar çığlığını gecenin boşluğuna
Ölüm düşüncesinin huzursuzluğunda
Burukluk yutkunur
Korkunun yarattığı endişe değildir olup biten
Zamanın kayıtsızlığı üzerimize sinen
Tanrı olup bitene keyifle gülerken
Eşyalarını yaktı adamın
Beraber fotoğrafları
Ona dair ne varsa
Uzaklaştırdı kararınca
Ve inandı yeni bir hayata
Başlayacağına...
Birgün sıranın üzerinde
Uykuya daldığın anı hatırlıyorum
Öncesinde bitkin bir halin vardı
Telaşlanmıştım
Birde ilgilenmemek seninle
Beni küçümsediğin o onlar gözlerimin önünde
Anlık gelgitlerinde dalgaların
Onlarca haykıran surat
Kumsalda bir çığlık senfonisi
Herkesten gizlice
Ölümün görünmeyen yüzünün
Perdesinin kalkması
Geleceğin cehennemini hazırladı gençlere
Başkaldıranları susturdu
Cahiller topluluğu oldu haramiler ordusu
Enkaza dönüştü bireyler yalnızlıklar çoğaldı
Yuva dahi kuramadı bir çoğu
Bir kavalın peşinden koşan sürüler yüzünden
Benzer yaşlardaydılar evlendiklerinde
ikisi de çalışıyordu gel zaman git zaman
Kirklarına vardılar
O vakte kadar da paralarını sıkı tuttular
Ev işleri, iş hayatı, çocuğu derken
Kadının benzi sararmış yılların yorgunluğuna
Mavi bir şehirdir gözlerin
Ömrümce sıkılmadan gezebileceğim
Anlattığım öyküler
Gezintiye çıktığım sokaklar
Hep sana çıkar
Ne zaman sana yaklaşsam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!