Yalnızlığımın kentinin içinde
Sessiz sokaklar
Dükkanlar sahipleri olmayan
Çocukların oynamadığı parklarda
Savaş ertesi şehri
Sesten soluktan uzakta
Evli bir adam onu çok güzel sevmeyi bilen
Kadınları hatırladı
Özgürlüğü için mücadele eden bir savaşçı
Köleler içinde yapayalnızdı
Bir bilgin cehaletin etten duvarlarında
Çığlığında sağırlaşıyordu
Şeytanın kollarında geçer
Sabahı olmayan geceler
Yalnızlığın çölünde
Gün asra bölünür
Saniyeler siper alır
Örümcek ağı duvarlarda
Adamın gözyaşları dökülüyor
Yenik düşmüş yaşananlar karşısında
Ne yapsa ne etse baba olamıyor
Bir baba ise boğuyor evladını
Usandığı ağlayışlarindan dolayı
İki farklı gözyaşı yaşamın birer aynası
Tanrının bireysel kıyımları
İlahi diktatörlüğünün en net yansıması
Bir savaş sonrası yenilginin
Bedelini yaşamakta değildir
Üstün gücün keyfi davranışı düşmanca
Yerle bir eder bireyi
Devlet yöneticisi şöyle diyordu
"Ceplerinde telefonları var"
Çocuklarından helallik istiyor babalar
Çaresizlikten bir bir intihar
Ediyor insanlar
Özür dileriz yönetici
Öyle sessizleşmiş ki gözlerin
Matemden farksız günlerimiz
Bir ninninin derin uykusunda
Kasvetin yumağı
Solmuş çiçekler doğuruyor
Herşeye karşın umudun kökleri
Oturmuş gölge
Kendini izlemekte
Güneş olup bitenden habersiz
Vaktini beklemekte
Emin adımlarla geçiyor zaman
Gölge tarafında kıyamet koparcasına
Adam binanın gölgesiyle
Kavga etmekte
Derdini binaya şikayette
Ne güzel delirmek böyle
İstiklal caddesinde
Herkesin içinde
Ruhumuzu heba eden
Tutunamamak son zamanlarda
Yaşam denen şu illete
Ölüm kokusunda maviye hasret
Bir can sancısı düşüncelerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!