Bu hırsızlık kime ait
Tanrıya mı sana mı?
Kaç güzellik var edilmedi uğruna
Saçların vardır gökkuşağının kıskandığı
Gözlerinde hasret kalınmış bir özlem
Kaç vazgeçişin eserisin
Bana öyle güzel bakma
Gözlerim doyamaz seni yaşamaya
Aklımın kanatlarından
Bir kuş uçar saçlarına
Hayallerin ötesinde
Buruk bir gün aralanır
Hala uyanmamış ruhun
Oysa ölümüne çok yakınsın
Ömrünün hebası bu tutumun
Gören gözlerinin
Amadan farksızlığı
Doğruyu yanlıştan ayıramaman
Boğucu bir günün gölgesinde
Ölüler dinlenmekte
Ve gençliğimiz uzanmış yanlarına
Yaşam sevinciyle dolu insanların
Yarınsız günlerine serzenişi
Olması güç bir hayalde gözlerin
Bir acıya alışmak
Kadere boyun eğmek değil aslında
Aşamadığın durumları kabul edip
Yeni bir bakış açısıyla hayata bakmak
Kendi canına bile mesafeli
İnsanlara olabildiğince uzak
Uzun sarı saçlara sahip bir kadın giriyor içeri
Sevdiğim bir şair çıkıyor merdivenlerden
Duvarlarda onun şiirleri
Güzel bir sesin dokunuşu kulaklarımda
Şarkılar mırıldandıyor bana
Uzaklarda yosun kokusu maviye sesleniş
Sonat ile senfoni arasındaki fark
Biri birkaç çalgı ile seslendirilirken
Diğeri için bir orkestranın gerekmesi
Tabi bunun dışında farklı özelliklerde barındırmakta
Ama konumuz bu değil elbette
Güzelliğini nasıl anlatabilirimde
Bir deniz kenarında hırçın dalgalara
Dalmıştık ikimizde
Suskunluğunu bozdu çekinceli haliyle
Fısıldadı bedenimden sıkıldığını
Onu boğduğumu yalnız kalmak istediğini
Haykırdı tüm gücüyle
Benin benimle birlikteliği
Ruhumun en güzel günleriydi
Bu sözlerin ömrümün sonuna kadar
Geçerli olacağını zannederdim
Yeşil gözlerin gözlerime değmeseydi
Bir ormanda usulca yürümek
Yabancı bir öpüşün soğuk dudaklarında
Kendi ruhuna dokunuşu
Hislerden uzak kalmış öylesine
Tanımadığı birine bakar gibi
Kaybettiği benliğine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!