Mevsim mevsim yaşadım aşkı.
İlkbahar da çiçeklere sarıldım.
Yokluğunda onları sevdim.
Onlarla konuştum, onlarla dertleştim.
Kokladım onları,
Bir yerde değilsin ki,
Bin yerdesin.
Aklımda, fikrimde, beynimdesin.
Ruhuma işlemiş sıcaklığın.
Kadehimde, meyimde, neydesin.
Yaprak olmuş dudaklar,
Kurumuş yaz zamanı;
Dökülmüş, öpüşlerden uzak kalmaktan.
Ne bakılası bir yüz, ne tutulası bir el var artık.
Göç vaktidir gönlüm. Toparlan!
Hicretindir uzaklar.
Ben var ya!
Aslında ben,
Senin bildiğin o insan değilim.
Ruhum karanlık,
Düşüncelerim zarar, ziyan
Ve aşklarım yalan.
Sonbaharda dökülür yaprakları ağaçların.
Sonbaharla gelen hazanın
Ve gayesizce geçmiş hayatımın,
Hüznüdür gözyaşlarım.
Hüzzam bir sis perdesi,
Hüzünlerin mizahıdır siyah.
Örtülür bazen çarşaf çarşaf,
Yorgan misali çekilir üste.
Umuda vurulan kelepçedir,
Yarım yaşanmış arzular,
Yarım yaşanmış çocukluğum.
Dudağımdaki tebessüm ezik,
Davranışlarımdadır çocuksuluğum.
İlk oyuncağım olmadı,
Şimdilerde içimdeki çocuğu büyütüyorum.
Dünyaya umutla,
Fakat gözlerinde buğuyla
Ve kekremsi bir özlem tadıyla bakan
...Ve biraz ürkek, biraz cılız;
Sesi bağırınca yalnız kendi kulaklarını çınlatan,
Mavilerin denizi Ege' de,
Belki bir yakamoz alır;
Alınganlığını, kırılganlığını.
İçindeki çocuk da büyür bir gün.
Artık o korur,
Seni ve seninle olanları.
Yine yağıyor nisan yağmurları,
Yine sarmış gökyüzünü kapkara bulutlar.
Bense, yağan her yağmurda;
Sensiz, kimsesiz ve çaresizim.
Perişan bir halde geziyorum
Şehrin sokaklarını.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!