Uçuk mavi bir taydır içimin bakışları,
Koşturmakta gün boyu tozpembe imgelerde;
Bir gülün göbeğinde güledursun sevgili,
Düşlerimi boyarım öznesiz gölgelerde…
Sevmeyi sevenlerle sevilmeyi sevenler,
Yalnızlık duldasında hüsran davulu dinler;
Bağlanma korkusuna her kim yenik düşerse,
Uçarı meşrebinin ah batağında inler.
Yedi ırmak gözesinde,
Yedi iklim harmanlayan,
Yedi deryâ bereketi,
Yedi dağın dumanısın!
Şaşan beşerin ayıbı,
Sevdiklerine müşfik, sevmediğine hûnhar,
Hem gergisi kalaylı, hem dil tokmağı kindar,
Nefret lehimi kopup nişadırı uçunca,
O teneke davuldan son tık, aslını inkar...
Terör gıdası kavga, barış maske besbelli,
Sonuç önüçten beter, süreç batak temelli;
Yanar dönerli kan-dil sönse ne, sönmese ne? !
Anaların yüreği soğumadıktan kelli…
Adalet kefesinde gülle gibi bir umde:
Zalime ram olanın payı vardır zulümde;
Mazluma destek için daha ne bekliyorsun?!
Emanet bil ömrünü, senin değil ölüm de!..
Efkârını zıt kelam anlatırken azimli;
O’nun bu cinliğine tüküren, “lama kinli”;
Zemheride yanıyor, yaz ortası donuyor,
Baharı güz sanıyor, yüzde bin Arjantinli…
• Lama: Güney Amerika devesi; Kızdığında tükürmesiyle ünlenmiştir.
Sureti hak görünür sireti ordu bozan;
Fitne fesada teşne batıl meşrep kavgazan;
Alacası içinde çok yüzlü densizlere,
Kadayıf üstü kaymak körebelik hüsnü zan…
* Siret: 1. İç yüz, 2. Huy, karekter, seciye, 3. Bir kimsenin iç yüzünü de aksettiren tercümeihali, biyografi.
Övgünü başa kakma dostların darılmasın;
Yerdiklerin yerince yüreğin burulmasın;
Sohbet münakaşaya evrilirse munis ol,
Sözünü yeğni söyle dişlerin kırılmasın !..
Yıllar öncesiydi,
Yağmurlu bir gece,
Köprü altı çocuklarıyla Karaköy’de,
Fırlatmıştım oltamı tilkicik uykularına…
Bir kâbus çekmiştim tiner kokulu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!