Dinginlik toplumunun derdi yok düşman ile;
Çekirdeğin ciğesi, çekinceli gaile;
Ana, ata-erkillik sürecinde son durum:
Çocuk egemen birim, “velet-şahî” aile…
* Ciğe: Ceviz, badem ve benzeri kabuklu yemişlerin içi.
Uçuk mavi bir taydır içimin bakışları,
Koşturmakta gün boyu tozpembe imgelerde;
Bir gülün göbeğinde güledursun sevgili,
Düşlerimi boyarım öznesiz gölgelerde…
Kuzguna göre değil narin eda gül dalı;
Dengi bülbülü bekler, yazgısıdır masalı;
Gece çilekeşinden uza-doyumlu gonca,
Gündüzleri tek dostu gölgesiyle kavgalı...
Bu devrânın kem düşünü bir hayra yoran bulunur;
Sorumlulardan hesâbı elbette soran bulunur.
Kara-gün kararıp kalmaz, güneş balçıkla sıvanmaz
Kutlu rehber çerağını bir tutuşturan bulunur.
Kalemin ve kâğıdın hürmetine,
Endama gelen tavlı sözlerin,
İsmini kazanan manidar özlerin hakkı için;
Bakışları içe dönmüş,
Sevda rengine bürünmüş,
Çakır, ela, yeşil, füme
Ararken çağların uzantısını,
Buluştuk da kendi benliğimizle
Yeni sürgünler verdik,
hey heyy,
yeni şıvgınlar verdik...
İç kanamalı duygular eşliğinde,
Düşünüyor, bakışları kendine dönük;
Bir tuhaflık var gibi rol gezen repliğinde,
Uyaklarını yemekte cinnet tiradı…
Aşkını sıla bilip yerleşti dost iline,
Öyleyken özlemini tuzladı mendiline;
Anladı sevgilinin mesafe kaygısı yok,
Meramı söküldükçe yama vurdu diline…
Bu resim sığmadı bu çerçeveye,
Kırdım hâyalimin zincirlerini;
Nasıl da geldik bak, ketenpereye,
Ararken gündemin şiirlerini! ..
Toz, toprak sin içinde solarken güz dudaklar,
Bebeksi düşlerini köstebekler emzirir;
Son yağmur sularıyla süzülmüş de yanaklar,
Yüreği hasretinden azat kor gizem erir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!