Yusuf Aktaşçı Şiirleri - Şair Yusuf Aktaşçı

İlk düğüm kalbimde
Son düğüm boğazımda
Ucu kaybolan çelişki yığınındayım
Kör düğümüm baştan başa

Dilini bilmediğim kalabalıklar arasındayım

Zamanı kazımıştım harabeleşen şu duvara
Her çentiğimden gözyaşım süzülüyor
Koyverdim ağlıyorum için dışın
Gül bülbüle kaderini bağlasın
Zaman dursun sazım ağlasın

Astokrişli şiirler karalanır mı sana
Açık açık anlatmalı insan Cemal Abisini
Kader gibi dolambaçlı değil
Ölüm kadar netti adamlığın
Tatlı dildi üçüncü dilin
Ah Cemal Abi Ah

Derdimi çınara anlattım, herkes gibi sırasını bekledi
Yaşlandıkça alışırsın diye ekledi
Yaş aldıkça nasırlaşan duyguları tanırım
Takma dişten sonrasına takılınmıyor sanırım
Alışamadım dayanıyorum

Günlüğümden
Benim adım Enes'ti soyadım Nail
Siz "Keşke hep çocuk kalsaydım" dersiniz
Ben ise "Biraz daha büyüseydim" diyorum
Bedenimden ayrılınca yıkıldı duvarlar
Zamandan bağımsız bir şimdideyim

Depremi yaşamadım ama memleketim gibiyim
Yüzümün çizgileri, fay hatlarıyla dolu
Altındayım şubat'ın
Hüzünlü şarkıların yorumlarına, kim bilir neler yazılacak
Anlayamam seni, bilmem kaç yakınını kaybeden dostum
İçindeki yangını, sen bilirsin

En parlak yıldız ikimizin olmayıversin
Gecem senin varlığınla aydınlanıyor zaten
Nedir şu yerinden memnun olmama hastalığı
Kısa ve sık öksürükler gibi kafamı zonklatıyor
Hiçbir üzüme de kararacak şekilde bakmadım halbuki
Çıtayı arşa çıkaranlarla yarışım yok

Şekili bozuk aynalar arasındayım
Kimisi tümsek, kimisi çukur
Yakınlaştıkça küçülüyor
Uzaklaştıkça büyüyorum
Aşıkmış gibilerin oyunlarındayım apaçık
Akortsuz bir bağlama dinliyorum

Sararmış ıslak mantık
Susma sakın, söyle şarkımı
Nefesin olurum kesildiğin yerde
Altı üstü tatsız hava değil mi
Ha sensiz almışım ha hiç

Cennetin güneşi, sorgusuz yolundaydı
Bulutlarda demlendi ılık yaz yağmuru
Çiselenince toprak ademler üretti
Sorarlarsa, göğün ilk kuşağını aşk renklendirdi

Kırklar çeşmesine dayanınca merdiven