Sokaktayım, içimde yine bir kavuşma ümidi
Saatlerimin hepsini geri aldım
Ama bir bir gün batımına akıyor zaman
Ne eksik ne fazla
Turladık mahallenin kedileriyle
Uyuyamıyorum;
Uykusuzluğun koynuydayken keşfettiğim şeyler var
Nevi şahsına münhasırmış temiz nevresim kokusu
İlk aşk gibi rahatlatıcı
İçe çektikçe huzur verici
Her dozu, burun direklerini sızlatan acıların ağrı kesicisi
Şişeden cin çıkmıştı bir kere
Ne yanlış gömlektin
Ne de ilk düğmeyi yanlış iliklemiştim
Sadece mevsimimiz gelmemişti
Şimdilerde yaşama tutunuyorum çamaşır ipinde
Tahta mandal ve aşkının yağmuru
Pul kadar hükmü yok deyip yine de yaladık toprağı
Ölümü tadacaklara yazıldı buraya karalananlar
Kalbi gibi temiz sayfasını açanlar
İster misiniz bir hatıra defteri olsun yüzyıl sonrasına
Nerdesiniz ey dağları delenler
Nerdesiniz doymayan göz bebekleri
Parça tesirli bakışların ateşkes dinlemiyorlardı
Kimindim, neyindim, vura vura öğrettin gözlerime
Gözlerim de yansıtıp, ezberletti kalbime
Yokuşlardaki kimsesizliğim, cesaretimi kırdı
Hem ben neyi aştım ki dilime dolanmış, "Olur öyle"
Karşıma çıkmadığın sürece, dünya daha da büyüyor
Ömür dediğin Gülüm ateşlenmiş fitildir
Olma yolundaki insanın nadir tekilliğidir
Bir, kışı görecek ağacın direnen son yaprağı
Bir de sana varamamış yüreğim istemiyor toprağı
Sayılı günler takvimde, çentik atmak benimki
Elbet rakamlar da uslanır, kaça kadar demem ki
Keledoş, kahvaltı, eller hünerli
Misafir ağırlar, çokça ciğerli
Yâreni olunca olursun yerli
Öz özen oturma, habibi sensin
Erek'ten ta göle, attım kulacı
Seni yazdım
Okul sıralarına, mahalle duvarlarına
İndi bindisi olmayan otobüs camlarına
Sıra ağaçlarda
El değmemiş bir ormandayım
Senli günlerimdeki gibi, bir ceylanla göz gözeyim
Yine uyandım, yine yeni bir hüzün
Duvarlar örmedim sana,
Yılların karkas kalmış binasıyım
Kapım yok, pencerem yok
Yuvayı dişi kuş yaparmış, peki...
Anadan kalma minik bir yuvada biraz peşinat verilir hayata
Gözü yandıktan sonra taksit taksit öder insanoğlu
Avuçlarımızda da ekilenin biçilemediği bir miktar zaman
Birinci taksit kimi zaman emekleyerek kimi zaman düşe kalka
Bazen ağlamaklı, bazen de sancılı
Tekrar başa döneceğimizin iç güdüsel dışa vurumudur belki de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!