Yusuf Akkaya Şiirleri - Şair Yusuf Akkaya

Açık penceremden rüzgarı dinliyorum,
Uzak diyarlardan gelmiş, yorulmuş belli.
O dinlenirken, ben yarimi soruyorum,
Yarin ele vardı, diyor hali matemli.

İçimde fırtınalar kopuyor aniden,

Uzun uzadı bu yollar,
Geçit vermiyor şu dağlar,
Virane olmuş o bağlar,
Oy gülüm, oy canım
Gelemem şimdi,
Ah! bekleme beni.

Sevdasız yaşamak canıma yetti,
Sevdalım olur musun güzelim?
Geceden gündüzü ayırır gibi,
Güneşim olur musun güzelim?

Ömrümde görmedim kimseden sevgi,

İki cihan güneşi, dünyada yoktur eşi,
Peygamber (s.a.v) mucizesi, inanırsan o kitap.

O, Rabb’imin kelamı, gönüllerin şifası,
Cennetin haritası, çözer isen o kitap.

Bir kahve yap,
Ne acı ne tatlı olsun.
Hayat gibi köpüğü bol,
Başım gibi dumanlı olsun.
Tadı damakta kalsın,
Kırk yıl hatırı olsun.

Bir sabide a canım, söyle günah ne yazar,
Onun tüm azaları, inanki cennet kokar.

Canımızdan bir parça, en büyük huzurumuz,
Yüce Allah’tan bize, emanettir yavrumuz.

Bu ülkede çıplak ayaklı,
Yırtık pabuçlu çocuklar var,
Gelmez onların uykuları,
Geceler uzadıkça uzar.

Güneş ufuktan doğar doğmaz,

Yamalı pantolonlar, yünden örme kazaklar,
Kauçuktan pabuçlar giyerdik bir zamanlar…
Ceyran gelip de televizyonla tanışınca
Esmeye başladı moda denilen o rüzgar.

Şalvar kalktı, kumaş gitti, yerine kot geldi,

Ey Yaha’yı (a.s) kurbanlık koç gibi kesenler!
Ey Zekariya’yı (a.s) kör testereyle biçenler!
Ey Musa’nın (a.s) Tur-i Sina’dan dönmesini beklemeyip,
Harun’un (a.s) sözünü dinlemeyip, puta tapanlar!
Siz ki her fırsatta içinizdeki küfrü kustunuz,
Siz ki Haktan kopup, şerre daldınız,

Çalışmayla geçen bir günün ardından
Yorgun, argın eve dönersen,
Gülen gözlerle bir kadın
Karşılarsa kapıda,
İçeri buyur ederse,
Bir buse kondurup yanağına,