Be hey gafil hala uyanmayacak mısın?
Yoksa kalbi mühürlü olanlardan mısın?
Hakk Teala’nın Kur’an’da haber verdiği
Gözü görmez, kulağı sağırlardan mısın?
Küfür deryasına çakılıpta kalmışsın.
Gün yüzü görmeyenler,
Doktor yüzü görür derler,
Gül yüzünü görmeyen
Söyle, Habib’im n’eyler?
Kararan bunca kalpler,
Binlerce insan gördüm; yüzlercesini tanıdım.
Kimini dostum bildim; kimini arkadaş sandım.
Aranmadım, aradım; unutuldum, hatırladım.
Dönüp ardıma baktım; çok yalnızmışım, anladım.
Yalnızların sahibi yüce Mevla’m duy sesimi.
Başı dumanlı dağlar,
Üstü ağaçlı dağlar,
Güneş batınca ağlar.
O dağlar, bizim dağlar,
Hasret içimi yakar.
Öyle bir şeyle bağlanalımki birbirimize
Hiçbir güç ayıramasın,
Bir kelepçe alalım mesela,
Bir halkasını senin koluna
Diğerini benim koluma takalım,
Anahtarınıda denizin ortasına atalım,
Zalim, zulmüne devam ederken,
Film izler gibi seyirci kalma.
Kardeşin orda can çekişirken,
İnsanım diye burda dolanma.
Hiç boşuna kendini kandırma.
Bir seher vaktiydi yine,
Gitmişti nöbetine,
Bir kurşun geliverdi de
Saplandı sinesine.
Allah deyip, candan geçti,
Yusuf taştan mı, kayadan mı?
Yusuf ağlayamaz mı?
Yusuf duygusuz, kaskatı mı?
Yusuf ağlayamaz mı?
Yolu gurbete düşmedi mi?
(Akrostiş şiir denemesi)
Bizim çocuğa bir haller olmuş bu ara,
İlgisizlikten yakınıyormuş galiba,
Tuttum kolundan bir akşam, aldım karşıma,
Mademki dertlisin, paylaş, dedim babanla,
Sesini duymak isterdim anne,
Kulaklarımda çınlasın diye,
Uykum geldi, ninni söyleyen yok,
Ninniyle uyumak nasıldır anne?
Sen hiç ninniyle uyuttun mu beni?
Ben senden ninni dinledim mi anne?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!