Korkak ve tırsak.
Var mısın maziyi aralamaya.
Dokunmaya yüreğime.
Seni hala seviyorum dediğimde elimden tutup birlikte yürümeye.
Hadi; kısık sesle de olsa bir cevap ver.
Var mısın.
Ben sana mecburum bilemezsin diye başlar şair söze..
Ama nedir mecburiyet yazan bile anlamaz..
Kime mecbursun, neye, niçin, neden soruları dolaşır hep boşlukta.. Nedense bu sözler hep sözde kalır, öz de mecburluluk bulamazsın.. Sevdiğine ben sana mecburum dersin, İki kavga edince olmadık laflar söylersin arkasından..
Eşine kullanırsın bu cümleyi, onsuz bir şeyleri yaptığını fark ettin mi; ondanda uzaklara kaçmak istersin...
Dost bildiklerin olmuştur hep hayatında. Bazen onlara dersin ben sana mecburum diye.
Ama geriye baktığın zaman unuttuğun, onca süslü laflar ettiğin insan görürsün ki, sende hayrete düşersin..
Bir oyana bir bu yana sallanacaksın.
En sonunda musallaya uzanacaksın.
Can dediklerin toprak atacak üstüne, işte o an; serzenişini bile duyuramayacaksın.
Her gün arayıp hâl hatır soran dostun, o gün bir damla göz yaşı ve bir de fatiha'yla uğurlayacak seni, bir daha hatırlamamak üzere.
Hatırlanmayacaksın, hatıranın bile bir köşesinde ilişiğin olmayacak belki de ve öylece unutulacaksın yarım kalmışlığınla.
Nerden çıktı yarım kalmışlığım deme. Hep yarının hayaliyle yaşamıyor muyuz, yaşatmıyor muyuz benliğimizi.
Nasıl bir anlam katayım ki şiirime.
Nasıl anlatayım seni bir bir.
İçimdeki varlığını mi.
Yoksa, yüreğindeki koca adamı mı anlatayım.
Ben hiç büyümeyen yaramaz çocuk.
Nasıl anlatayım ki şimdi sana.
Hangi sözcüklerden başlasam,
Hepsi aşka dair.
Hepsi sana dair.
Sana nasıl esir düşmüşüm.
Bir bakmışsın;
Ardına bakmaya fırsat bulamadan,
Merhumu nasıl bilirdiniz sualiyle karşı karşıyasın.
Nasıl bilirdiniz!
İyi bilirdik!
Gömün o zaman.
Alıp başını gideceksin,
Gözlerin görmediği mekanlara.
Sessizliğe alıştığın gibi,
Kimsesizliğe de alışacaksın.
Öleceksin mesela.
Yok olacaksın.
Bakma öyle mahzun ve burkma yüreğimi.
Olsaydım yüreğinde sevdiğin.
Sen çağırınca koşa bilseydim keşke sana doğru.
Dokuna bilseydim sızlayan yüreğine.
Tuta bilseydim ellerinden.
Sen düşmeden yere, ben düşseydim senden önce.
Ne yaparsan yap; saklan, çık dağlara, kaça bildiğin kadar kaç, nafile çıksan da yedi kat göğe, kurtulamazsın benden. Bir gün ansızın çıkarım karşına, hiç beklenmedik bir an da.
Belki bir hastalıkta..
Belki direksiyon başında..
Belki çoluk çocuk severken..
Belki de sen uyurken..
Ansızın geliveririm. Hiç beklemediğin an da.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!